Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mağdura yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yapılan yargılama sonunda; beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyetine dair Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 19.07.2012 gün ve 2010/245 Esas, 2012/186 Karar sayılı hükümlerin suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 07.03.2016 gün ve 2014/2857 Esas, 2016/2184 Karar sayılı ilamı ile onama yönündeki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.04.2016 gün ve 14-2012/260025 sayılı itiraznamesi ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları gereğince itiraz etmesi üzerine dosya Daireye gönderilmekle incelendi;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görüldüğünden İTİRAZIN KABULÜNE, Dairemizin 07.03.2016 gün 2014/2857 - 2016/2184 sayılı onama kararının 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. fıkraları uyarınca KALDIRILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK"nın 31/2. maddesine göre, fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanların, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde cezai sorumluluklarının bulunduğu, bu kapsamda suça sürüklenen çocuk ... hakkında Hatay Adli Tıp Şube Müdürlüğünden alınan 08.03.2010 tarihli rapor içeriği incelendiğinde, çocuğun cinsel istismarı suçu yönünden görüş bulunmasına karşın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden herhangi bir görüş bildirilmediği, anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk hakkında bu suç yönünden de rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi ve Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 21. maddesinde sosyal inceleme raporunun nasıl olacağının ayrıntılı olarak belirlendiği, suç tarihinde 13 yıl 9 aylık olan suça sürüklenen çocukla ilgili sosyal hizmet uzmanı tarafından 08.03.2010 tarihinde düzenlenen görüşme raporu ise anılan maddede sayılan hususları taşımaması nedeniyle usulüne uygun olarak düzenlenmiş bir sosyal inceleme raporu olarak kabul edilemeyeceğinden, suça sürüklenen çocuk hakkında ayrıntılı bir sosyal inceleme raporu alındıktan sonra neticesine göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.