14. Hukuk Dairesi 2017/5256 E. , 2018/4890 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 09.05.2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirasın hükmen reddi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 24.02.2017 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, 01.03.2013 tarihinde vefat eden ..."un terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava şartlarının oluşup oluşmadığının mahkemece araştırılması gerektiğini, mirasçıların sorumluluğunun TMK 618. maddesine göre ölümden önceki beş yıl içinde muristen almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükülmlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olduklarından ölümden önceki beş yıl içinde mirasçıların kazanımda bulunup bulunmadıklarının da tespit edilmesi icap ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne verilmiştir.
Hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekilince talep edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi"nce istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Yerel mahkemece davanın kabulüne, bölge adliye mahkemesince de istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş ise de, yerel mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, ... müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, yerel mahkemece ölüm tarihi baz alınarak murisin bankada mevduatının bulunup bulunmadığı banka şubelerinden araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28.06.2018 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.