17. Hukuk Dairesi 2016/9948 E. , 2019/6376 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14.5.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı ... ’ten olan alacağı nedeniyle ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasından başlatılan icra takibinin kesinleştiğini, davalının alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla dava konusu Mersin İli, ...parsel, 12 numaralı bağımsız bölümü akrabası olan diğer davalı ..."e muvazaalı olarak devrettiğini, satışın batıl olduğunu belirterek davalılar arasında yapılan tasarrufun iptali ile taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; muvazaalı bir satış işlemi yapılmadığını, belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı tarafından, davalı ... ile yapmış oldukları satış işleminin inançlı olduğunu yazılı delille kanıtlayamadığı, borçlu ..."ın davacı alacaklıya zarar verme kastıyla taşınmazı devrettiğini ve
diğer davalı ..."in davalı ..."ın bu kastını bildiğini veya bilebilecek kişilerden olduğunu kesin ya da takdiri delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda, dava önkoşulları yönünden dosya incelendiğinde borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleştiği, takip konusu borcun davacıya, davalı borçlu ... tarafından dava konusu taşınmazın satışı karşılığında taşınmaz bedeli olarak verildiği, davalı borçlunun 3. kişiye taşınmazı devrettiği tarihten önce borcun doğduğu, alacakların gerçek olduğu, aciz belgelerinin sunulduğu ve davanın süresinde açıldığı anlaşıldığından dava önkoşullarının mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece dava ret edilirken davacı ile davalı borçlu ... arasında yapılmış olan satış işleminin inançlı olduğunun davacı tarafından yazılı delille kanıtlanamadığı gerekçesine dayanılmışsa da tasarrufun iptali davalarında asıl araştırılması gereken borçlu(...) ile 3. kişi(...) arasındaki devir işleminin muvazaalı olup olmadığı hususudur. Ön koşullarında eksiklik bulunmayan davada,davalı ...’in davacı vekilinin 03/07/2014 tarihli isticvap davetiyesindeki talepleri ile bağlı kalındığında, davalı ... ile çok eskiye dayanan arkadaşlıklarının bulunduğunu ve davalılar arasında husumet ile derdest ya da sona ermiş dava bulunmadığını kabul ettiği anlaşıldığından davalı ...’in borçlu ... ’nin durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun kabulü ile dava konusu tasarrufun davacının dava konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak İİK"nun 280/1 maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.