18. Ceza Dairesi 2018/8136 E. , 2019/16547 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi kapsamında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkında hüküm açıklanabilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak kesinleşmiş bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının bulunması gerekliliği karşısında, Mahkemenin 25/12/2012 tarih, 2010/259 esas, 2012/816 sayılı kararıyla sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ancak bu kararın sanığın bilinen ve mernis adresine Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, ancak yapılan tebliğde komşu ismi ve imzası bulunmadığından tebligatın usulüne uygun olmadığı, bu nedenle kararın usulüne uygun olarak kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamadığı, dolayısıyla da hükmün açıklanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca, sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, duruşma açılmasını müteakip, sanığın duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilerek hükmün açıklanacağına ilişkin ihtarı içeren meşruhatlı davetiye ile duruşmadan haberdar edilerek savunması alındıktan sonra hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği, bu itibarla sanığa gönderilen meşruhatlı davetiyenin bilinen ve mernis adresine Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, yapılan tebliğde komşunun isim ve imzadan imtina ettiğinin belirtildiği ancak imzadan imtina edilse dahi isimden imtina edilemeyeceğinden yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı gözetilmeksizin duruşmaya devamla, sanığın savunması ve delilleri sorulmadan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılarak mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK"nın 147,176,177,191. maddelerine muhalefet edilmesi,
b) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmesi nedeniyle açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, önceki karara yollama yapılmak suretiyle, Anayasa"nın 141. ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak başkaca yönleri incelenmeksizin, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.