17. Ceza Dairesi 2019/3935 E. , 2019/13836 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nun 231/5. maddesine göre verilen ve davayı esastan sonuçlandırır nitelikte olmayan "Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesince itiraz yolu açık olup, temyiz olanağı bulunmadığından; aynı Yasa"nın 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.07.2015 tarih, 2015/746 Değişik iş numaralı kararı ile vaki itiraz değerlendirilmiş olduğundan hükmün isteme uygun olarak incelenmeksizin İADESİNE,
II-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... ’in temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlaması yetmez. Failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlaması yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Somut olayda da sanık ..."ın kolluk görevlilerince yakalanması ile evden çalınan cep telefonunu da satmış olduğu, hakkında suç eşyasının satın alınması suçundan beraat kararı verilen ..."a ait iş yerini göstermek suretiyle cep telefonunun şikayetçiye iadesini sağlamış olduğunun ve ..."ın 28.05.2015 havale tarihli dilekçesi ile zararının sanık ..."ın ailesi tarafından kendisine ödendiğini belirtmiş olması karşısında, müştekiden soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermeyeceği sorularak sonucuna göre sanıklar hakkında TCK"nın 168/1-4 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2-T.C. Anayasa Mahkemesinin TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesinin hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 06.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.