Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17198
Karar No: 2019/24
Karar Tarihi: 14.01.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/17198 Esas 2019/24 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/17198 E.  ,  2019/24 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı, davalının eski müvekkili olduğunu, ... 5. Aile Mahkemesi"nin 2006/406 E., ... 2. Aile Mahkemesi"nin 2007/1262 E., ... 1.Aile Mahkemesi"nin 2009/194 E., ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin 2011/174 E. ve 2012/244 E., ... 9. Aile Mahkemesi"nin 2012/768 E., ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/418E. ve 2012/280E., ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/630 E., ... İcra Müdürlüğü"nün 2011/2667, 2013/2376, 2014/63, 2012/2800, 2013/1298, 2013/2432, 2012/50 Esas sayılı takip dosyalarını davalının vekili olarak takip ettiğini, davalı ile imzaladıkları 11/07/2014 tarihli sözleşmede ücret olarak kendisine 10.000,00 TL ücret verileceğinin kararlaştırıldığını ve davalının kendisini açıkça geçmişe yönelik tüm işlemler bakımından ibra ettiğini, her ne olduysa sözleşme tarihinden 3 gün sonra davalının kendisini ... 2. Noterliği"nin 14/07/2014 tarih 6329 yevmiye nolu azilnamesi ile haksız şekilde azlettiğini, davalı ile yapmış oldukları sözleşme ile kararlaştırılan 10.000,00 TL vekalet ücretini hak ettiğini, avukatlık görevini ifasında herhangi bir eksiklik olmadığını, ücret-i vekaletin tahsili kapsamında ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/1875 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine takibe giriştiğini ancak, davalı borçlunun takibe itiraz ettiğini, davalının itirazında haksız olup geçmişteki vekalet ücretlerini ödediğini yazılı belgelerle ispat etmesi gerektiğini beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacıyı boşanma davası için vekil atadığını ve ücretinin süreç içinde babası tarafından ödendiğini, davacı ile yapılan avukatlık ücret anlaşmasının boşanma davasından sonra yapılmış olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    Dava, davacının davalı vekili olarak takip ettiği dava ve icra dosyalarından kaynaklanan vekalet ücreti alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı yan sunulan sözleşmenin boşanma davasından sonra imzalanmış olduğunu ve vekalet ücreti ödemelerini babası tarafından yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Davacı ise sözleşme öncesi takip edilen dosyalar için ödenmeyen vekalet ücretinin sözleşme ile 10.000,00 TL olarak sabitlendiğini beyan etmiştir. Mahkemece; her ne kadar ""..davacı avukat ile davalı asil arasında vaki 11/07/2014 tarihli sözleşmeden anladığı üzere davalı asil sözleşme anına kadar yapılan işlemler hakkında davacı avukatı ibra etmiş ve vekaletname eski tarihli olsa bile taraflar arasında 11/07/2014 (Cuma) tarihi itibariyle yeni bir vekalet ilişkisi doğmuştur. Bu yeni doğan vekalet ilişkisi aynı gün (Cuma, öğleden sonra), imzadan bir kaç saat sonra davalı asil tarafından fiilen feshedilmiş ve ilk mesai gününde (Pazartesi) ... 2. Noterliği"nin 14/07/2014 tarih 6329 yevmiye numaralı azil namesi düzenlenmiştir. Avukatlık ücret sözleşmesinde boşanma ve buna bağlı takip işlemlerinin davacı avukat tarafından takip edilmesi kararlaştırılmış ise de, eski tarihli önceki vekaletnameye istinaden işlem yapılmasının konuşulduğu ancak henüz ücrete hak kazanacak ölçüde hukuki yardımın sağlanmadığı dosyadan anlaşılmaktadır.."" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de davacının talebinin sözleşme tarihinden sonra takip edilen işlere yönelik vekalet ücreti alacağına yönelik olmadığı, talebin davalı ile imzalamış oldukları 11.07.2014 tarihli sözleşme öncesinde davalıyı vekil olarak temsil ettiği bir kısım dosyalarda ödenmeyen vekalet ücretlerinin ödenmesine yönelik olduğu, dosya içerisinde yer alan belgelerden her ne kadar 11.07.2014 tarihinden önce taraflar arasında imzalanmış vekalet ücret sözleşmesi bulunmasa da davalının da bu hususu inkar etmediği, ayrıca sözleşmede de davacı avukatın davalı vekili olarak takip ettiği dava ve icra dosyalarının bulunduğunun yazılı olduğu anlaşılmakla davacı avukatın sözleşme tarihinden önce vekil olarak davalıya hizmet verdiği sabittir.
    Avukatlık Kanununun, 174. maddesinde, “Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez.” hükmü mevcut olup, bu hükme göre azil işleminin haklı nedene dayandığının kanıtlanması halinde müvekkil avukata vekalet ücreti ödemekle yükümlü değildir. Avukat, bu durumda, ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edebilir. Buna karşılık haksız azil halinde ise avukat, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahiptir. Davalı yanca davacının haklı olarak azledildiğine dair bir beyan ya da delil sunulmamış olduğu anlaşılmakla mahkemece, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacının dava dilekçesinde davalı vekili olarak takip ettiğini bildirdiği dosyalar getirtilmeli, taraflar arasında imzalanmış olan 11.07.2014 tarihli sözleşmede yer alan ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/2376 Esas sayılı dosyasında varsa yapılmış tahsilatlar ve davalının ödemeye dair delilleri de toplanmalı ve taleple bağlılık ilkesi göz önüne alınmak suretiyle davacının talep edebileceği vekalet ücreti konusunda taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz talebinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi