1. Hukuk Dairesi 2021/1227 E. , 2021/2773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı, 322 ada 3 parsel sayılı taşınmazın önceki maliki ..."ndan harici olarak pay satın alması nedeniyle açtığı dava sonucu hükmen adına tescil kararı verildiğini, ancak tescil ilamı tapuya yansıtılmadığından ... tarafından davalıya satış suretiyle temlik edildiğini, davalının iyiniyetli olmadığını ileri sürerek tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; “...davalının iyiniyetli olup olmadığı yönünde yeterli araştırma yapılmamış, davacı taraf delil listesinde tanık deliline dayandığı halde tanık listesi bildirilmesi için süre verilmemiş, davacı ile aynı durumda bulunan dava dışı ..."ın icra takibine şikayetine ilişkin ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/178 esas 2007/66 karar sayılı dosyası irdelenmemiştir. Hâl böyle olunca; mahkemece, davalının iyiniyetli olup olmadığı yönünden yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, aynı zamanda tanık deliline dayanan davacıya tanık listesini bildirmesi için süre tanınması, bildirilecek olan tanıkların usulüne uygun dinlenilmesi, ayrıca yukarıda değinilen ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/178 esas 2007/66 karar sayılı dosyasının değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalının kötü niyetli olduğuna ilişkin somut bir delil elde edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; ifraz öncesi 141 ada 102 parsel sayılı taşınmazda dava dışı ... üçüncü kişilerle birlikte paydaş iken ..."ın 13 nolu özel parseli davacıya haricen sattığı, davacı tarafından davalının bayii ... aleyhine harici satın almaya dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/584 esas 1998/754 karar sayılı 23.12.1998 tarihli kararı ile 141 ada 102 parselde 244/23440 payın davacı adına tesciline karar verilip kararın temyiz edilmeksizin 26.5.1999 tarihinde kesinleştiği, ancak tescil ilamının tapu siciline yansıtılmadığı, .."nun 18.8.2006.. tarihli resmi akit ile 102 parseldeki payını davalıya satış suretiyle temlik ettiği, davalının satın almasından sonra tüm paydaşlar arasında 15.9.2008 tarihinde taksim suretiyle 322 ada 3 parsel olarak davalı adına sicil kaydının oluştuğu öte yandan; davalı tarafından önceki malik ... aleyhine 23.1.2006 tarihinde icra takibi başlatıldığı, 141 ada 102 parselde ..."nun payına haciz konulduğu, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/178 esas 2007/66 karar sayılı dosyasında ise dava dışı ..."ın ... ve davalı aleyhine şikayette bulunarak, 141 ada 102 parselde kayıt maliki ..."ndan haricen pay satın aldığını ve mahkeme kararı ile 183/23440 payın adına tescil edildiğini, ancak tapuda işlem yapılmadığını ileri sürerek yapılan hacze ve kıymet takdirine itiraz edip satışın durdurulmasını ve payı oranında haczin kaldırılmasını istediği, itirazın davalıya 07.08.2006 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir.Somut olayda, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin köy olduğu, aynı yerde dava dışı ... tarafından pek çok kişiye satışların yapıldığı, bundan dolayı hükmen tescil davaları açıldığı, davalının özel parselasyona tabi taşınmazları satın aldığı, ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2006/178 Esas sayılı dosyasında itiraz dilekçesinin davalı ’e tebliğ edildiği tarihten yaklaşık 10 gün kadar sonra, dava dışı ...’ın dava konusu taşınmazdaki payını 18.08.2006 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle devrettiği, dinlenen tanıkların, davacının satın aldığı taşınmazda ev yaptırdığı, davalı ...’ın, köy yerindeki bu yerlerin daha önceden köy senedi ile satılmış olduğunu bilerek satın aldığı yönündeki beyanları yukarıdaki olgularla birlikte değerlendirildiğinde davalının, davacı lehine hükmen tescil kararını bilebilecek konumda olduğu sonucuna varılmaktadır.Esasen 14.02.1951 günlü 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, vakıa ve karineden iyi niyet iddiasında bulunamayacak olan davalının, TMK"nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gözetildiğinde, TMK’nın 705/2. maddesi gereğince tescil öncesi mülkiyeti kazanmış olan davacının davasının kabul edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.Davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.