6. Ceza Dairesi 2013/32209 E. , 2016/5162 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
01.10.2012 tarihinde yüzüne karşı açıklanan hükmü 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 14.11.2012 tarihinde temyiz eden sanık ... savunmanının temyiz isteminin anılan Yasanın 317. maddesi uyarınca; hükmedilen cezanın türü ve süresine göre sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin de 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi gereğince REDDİNE,
I- Sanık ... hakkında yağma suçu ile sanık ... hakkında
6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde;
Sanık ..."ın yağma ve sanık ..."ın 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarını işlediklerine ilişkin, diğer sanık ..."ın suç atma niteliğindeki hazırlık anlatımları dışında hükümlülüklerine yeter, inandırıcı, kesin, somut ve hukuka uygun kanıtlar bulunmadığı anlaşıldığından; tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; O Yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak,
TCK"nın 53. maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, bu hususun yeniden değerlendirilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına” cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında, katılan ..."a yönelik yağma suçu ile sanık ... hakkında, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
Sanık ... savunmanının temyiz süresinin son günü rahatsızlanarak istirahat raporu aldığının dosya kapsamında bulunan belgelerden anlaşılması karşısında; eski hale getirme talebi ve temyiz başvurusu kabul edilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; katılan ..."a yönelik yağma suçunun sanıklar ..., ..., ... ve ... tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- Sanık ..."a suç atması için bir neden bulunmayan sanık ..."ın kollukta müdafi huzurunda alınan kolluk beyanı ve Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusundaki anlatımları; sanığın olay yerinde bulunduğunun gerek HTS kayıtları ve gerekse de sanık ..."in anlatımları ile sabit oluşu; katılan ..."ın 09.08.2011 tarihli ek kolluk beyanı ve kovuşturma aşamasındaki anlatımları ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; sanık ..."un üzerine atılı katılan ..."a yönelik yağma suçunu işlediği ve hükümlülüğüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, kanıtların değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde beraat kararı verilmesi,
2- Katılanın aşamalardaki anlatımlarında ve teşhisinde, olay esnasında elinde silah bulunan şahsın sanık ... olduğunu beyan ettiği, sanık ..."ın kollukta müdafi huzurunda alınan beyanı ile Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusundaki anlatımlarında olay esnasında silah kullandığını açıkça ikrar ettiği, olayda kullanılan ve 6136 sayılı Yasa kapsamında olduğunu düzenlenen ekspertiz raporu ile belirlenen tabancanın da sanık ..."nin ikametinde ele geçirilmiş olduğunun anlaşılması karşısında; sürecin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda sanık ..."ın üzerine atılı 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunu işlediği ve hükümlülüğüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, kanıtların değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde beraat kararı verilmesi,
3- Yağma suçunun silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, konutta işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında, 5237 sayılı Yasanın 149. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (c) bendlerinin yanı sıra (d) bendi ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Katılan ..."ın aşamalardaki ısrarlı beyanlarından anlaşılacağı üzere, olay günü katılandan 2.000 TL para, toplam 57.000 TL"lik üç adet çek alınıp, 130.000 TL"lik bir adet senet imzalatıldığı, 57.000 TL"lik üç adet çekin soruşturma aşamasında katılana iade edildiği, alınan 2.000 TL paranın kovuşturma aşamasında katılana posta marifetiyle gönderildiği ileri sürülmesine rağmen katılan vekili tarafından söz konusu paranın kendilerine ödenmediğinin ileri sürüldüğü, zorla imzalatılan 130.000 TL"lik senedin ise iade edilmediği, bu durumun ise kısmi iadeyi oluşturduğunun anlaşılması karşısında; katılana kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği sorularak, sonucuna göre uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında, yağma suçu yönünden etkin pişmanlık konusunda yazılı şekilde karar verilmesi,
5- TCK"nın 53. maddesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında yağma suçu yönünden bu hususun yeniden değerlendirilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı, katılan ... vekili, sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
ŞA/OE