9. Hukuk Dairesi 2016/2999 E. , 2017/1131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı iş akdinin davalı işveren tarafından geçerli bir sebep bulunmaksızın 07/04/2015 tarihinde feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğini ve işe iadesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş akdinin 20/03/2015 tarihli ihbarname ile feshedildiğini, davacının da fesih ihbarnamesini aynı tarihte imzalayarak tebliğ aldığını, işverenin fesih iradesi bu tarih itibariyle davacıya bildirilmiş olduğundan işe iade davasının en geç 20/04/2015 tarihinde açılması gerektiğini belirterek davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, fesih bildiriminde fesih nedeninin açıkça yazılı olmadığı ve bu sebeple dava açma süresinin 07/04/2015 tarihinden başlaması gerektiği anlaşılmakla davanın bir aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı, işe iade koşullarının bulunduğu belirtilerek davalı işveren tarafından yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamımız).
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut uyuşmazlıkta, davacının iş akdinin 07.04.2015 tarihinde feshedileceğine ilişkin fesih ihbarnamesinin davacıya 20.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği belirtilmiştir. Davacı vekili bu konuda dava dilekçesinde herhangi bir açıklama yapmamış, Mahkemece duruşmada dinlenilen tanıklara bu husus sorulmamış ve bu konuda davacı asil dinlenilmemiş, davacı vekilinin son oturumdaki “tarihler sonradan doldurulmuştur.” açıklamasına itibarla 1 aylık dava açma süresi fiili fesih tarihinden başlatılmıştır. İşe iade davalarında 1 aylık hak düşürücü süre fesih ihbarının tebliğ edildiği tarihte başlar. Fesih sebebinin yazılmamasının sonuca etkisi yoktur.
Mahkemece yapılacak iş, fesih ihbarnamesinin aslı getirtilip bizzat davacı asilden tebellüğ tarihine ilişkin el yazısıyla yazılı tarihin kendisi tarafından yazılıp yazılmadığı sorularak, fesih bildiriminin tarihi saptanıp sonucuna göre hak düşürücü süreyi değerlendirmektir. Eksik inceleme ile karar verilmesi bozma sebebidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.