Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9835 Esas 2016/1589 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9835
Karar No: 2016/1589

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9835 Esas 2016/1589 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, müvekkiline verilen teminat senedi nedeniyle mal verme edimini yerine getirmeyen davacıyı borçlu kabul etmiştir. Ancak mahkeme, davacının malı teslime hazır olduğunu bildirdiğini ve davalının teminat senedinin tahsil şartlarını sağlamadığını tespit etmiştir. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak temyiz incelemesinde, dava konusu senedin teminat senedi olarak verildiğinde tarafların kabulünde bir uyuşmazlık olmadığına karar verilmiştir. Davacı, malın teslim edilmemesi nedeniyle artık teminat vasfını yitiren senet bedelinin ödenmesini ihtara karşı kötüniyetle davanın açıldığını iddia eden davalı tarafından temerrüde düşürülmüştür. Mahkeme kararının hukuki tavsif ve delil takdirinde hataya düştüğü için bozulması gerektiği belirtilmiştir.
Kararda kullanılan Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun Madde 476, Madde 483 ve Medeni Kanun'un Madde 19.
19. Hukuk Dairesi         2015/9835 E.  ,  2016/1589 K.
"İçtihat Metni"



Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkili tarafından verilecek izolasyon malzemesinin teminatı olarak davalıya .. Euro bedelli teminat senedi verildiğini, davalının senet bedelinin ödenmesi için ihtarname çektiğini, müvekkilinin malzeme vermeye hazır olduğunu karşı ihtarname ile davalıya bildirdiğini belirterek, senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, müvekkiline vermiş olduğu teminat senedi karşılığı müvekkilinin işine yarar malzeme vermekten kaçındığını, piyasada tutulmayan, hurdalık malzeme vermeye çalıştığını, müvekkili tarafından çekilen iyi niyetli ihtara karşı kötüniyetle bu davayı açarak ediminin ifasını geciktirme gayreti içine girdiğini, müvekkili tarafından açılmış bir icra takibi bulunmadığından müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu senedin teminat senedi olarak verildiği, davacının mal verme edimini ifaya hazır olduğunu belirtmesine karşılık davalının savunmasında ileri sürdüğü hususları ispat edemediği, davaya konu teminat senedinin tahsil şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu bononun, tarafların kabulünde olduğu üzere davalının davacıdan olan mal alacağının teminatı olarak verildiğinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı malı davalıya teslime hazır olduğunu davalının talebinden önce bildirmemiş, davalı alacaklıyı temerrüte düşürmemiştir. Davalı ise malın teslim edilmemesi nedeniyle artık teminat vasfını yitiren senet bedelinin ödenmesini ihtar ederek davacıyı temerrüte düşürmüştür. Bu durumda mahkemece davanın reddi gerekirken hukuki tavsif ve delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, ...gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.