4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1996 Karar No: 2016/3094 Karar Tarihi: 09.03.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/1996 Esas 2016/3094 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/1996 E. , 2016/3094 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/01/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 25/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalının açık adresinin verilen kesin süreye rağmen bildirilmediği gerekçesiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 119. maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar düzenlenmiş olup, ikinci fıkrasında ise, dava dilekçesinde bulunması gereken bu unsurlardan birinin eksik bırakılması veya yazılmaması durumunda mahkemenin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vereceği, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği belirtilmiştir. Nitekim, benzer düzenlemeye 1086 sayılı Kanunun 179. maddesinde de yer verilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde davalının internet sayfasında künyede bildirilen açık adresi belirtilmiş, çıkartılan tebligat ise tebliği mümkün olmadığından iade edilmiş, mahkemece davacı tarafa gönderilen meşruatlı davetiyede dava dilekçesinde belirtilen adrese çıkarılan tebligatın bila ikmal döndüğü, davalının tebligata yarar açık adresinin 1 haftalık kesin süre içerisinde bildirilmesi istenmiş, sonrasında ise HMK’nın 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Oysa, yukarıda açıklandığı üzere anılan Kanun"un 119. maddesinde belirtilen husus, dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin hiç yazılmamış, bildirilmemiş olması halinde, davacı tarafa verilecek bir haftalık kesin süre içinde bu eksikliğin tamamlanmaması halinde uygulanacak yaptırımı düzenlemiş olup, bunun aksi yönündeki düşünce, gerek Tebligat Kanunu gerekse, Tebligat Tüzüğünün tebligata ilişkin ilgili hükümlerini işlevsiz hale getirecektir. Bu itibarla, mahkemece davaya devam edilmesi davalının adresinin araştırılarak tebligatın yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle HMK"nın 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.