3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/15133 Karar No: 2019/22177 Karar Tarihi: 03.12.2019
Kasten Yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/15133 Esas 2019/22177 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, kasten yaralama suçundan sanık hakkında verilen hükmü değerlendirdi. Sanık ceza sicilindeki başka bir suç nedeniyle tekerrür hükümleri uygulanmış olsa da bu suçun tarihinden sonra kesinleştiği için tekerrüre esas alınamayacağına karar verildi. Sanık hakkında adli para cezası verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme hükümlerinin veya seçenek yaptırımların uygulanması tartışılmalıydı ancak bunlar göz ardı edildi. Ceza ve Güvenlik ve Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un belirtilen maddelerine göre, denetim süresi belirleme ve uzatma görevinin mahkemeye değil, infaz aşamasındaki davranışları da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğuna dikkat çekildi. Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, sanığın hak yoksunlukları yönünden hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğine karar verildi. Detaylı olarak açıklanan kanun maddeleri ise şunlardır: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50., 51., 53., 58/1. ve 86/2. maddeleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi.
3. Ceza Dairesi 2019/15133 E. , 2019/22177 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten Yaralama HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanığın adli sicil kaydındaki Malatya (Kapatılan) 4.Sulh Ceza Mahkemesi"nin 24.12.2014 tarihinde kesinleşen, 03.07.2014 tarih,2013/474 Esas-2014/885 Karar sayılı ilamının yargılamaya konu suç tarihinden sonra kesinleştiği ve tekerrüre esas alınamayacağı halde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması, 2) Sanığın tekerrüre esas alınan Malatya (Kapatılan) 4.Sulh Ceza Mahkemesi"nin 03.07.2014 tarih,2013/474 Esas - 2014/885 Karar sayılı ilamının yargılamaya konu suç tarihinden sonra kesinleştiği ve bu nedenle 5237 sayılı TCK"nin 58/1. maddesi uyarınca tekerrüre esas olmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/2. maddesindeki seçimlik cezalardan adli para cezasının seçilebileceği ve 5237 sayılı TCK"nin 50., 51. ve 5271 sayılı CMK"nin 231. maddelerine uygun şekilde objektif ve subjektif koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği ayrı ayrı değerlendirilip sonucuna göre sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin veya seçenek yaptırımların uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 3)5275 sayılı Ceza ve Güvenlik ve Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 108. maddesinin 4, 5 ve 6. fıkralarına göre, denetim süresi belirleme ve gerektiğinde uzatma görevinin, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, mahkumiyet hükmünün gerekçesinde, mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, "1 yıl süre" ile denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi, 4)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.