7. Hukuk Dairesi 2014/2731 E. , 2014/7719 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 04/12/2013
Numarası : 2011/76-2013/732
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 08.04.2014 günü belirlenen saatte temyiz eden davalılar G.. Granit San. ve Tic.A.Ş. ve M.. Maden İşl.San.Tic.Ltd.Şirketi vekili Av.H.. Tatar geldi, karşı taraftan gelen olmadı. Gelenin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz nedenlerine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir.
Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Somut olayda davacı, davalı işyerinde haftada 7 gün 07.30-18.30 saatleri arası çalıştığını iddia etmiş, davalılar vekili ise maden işçisi olan davacının iklim ve doğa koşulları gereği her sene sadece 4-5 ay gibi ocakta çalışma imkanına sahip olduğunu bu yaz ayları dışındaki sürelerde ocakta hiçbir faaliyet ve çalışma istense dahi iklim koşulları sebebiyle gerçekleştirilemediğini ve fazla mesai iddiasının haksız kazanç elde etmeye yönelik bulunduğunu savunmuştur.
Dinlenen davacı tanıkları, davacının köylüleri olup davalı işyerinde çalışmamışlardır. Bu nedenle davalı işyerinde çalışma koşulları ve sürelerine ilişkin beyanlarının görgüye dayalı olmayıp subjektif değerlendirmeler içerdiği gibi beyanlarının birbirlerini teyit etmeyecek nitelikte olduğundan beyanlarına itibar edilmesi mümkün değildir.
Davalı tanıkların beyanları dikkate alındığında ise davacının fazla çalışma yapmadığı sonucuna varılmıştır.
O halde davacı işçi tarafından fazla çalışma yaptığı ispatlanamamıştır.
Mahkemece, ispatlanamayan fazla çalışma alacağının reddi gerekirken hatalı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir.
3-Davalı şirketlerden M.. Maden İşl.San Tic Ltd Şti"nin unvanının, gerekçeli karar başlığında "M.. İ.." şeklinde eksik ve şirketin unvanı belirtilmeksizin yazılması da hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına takdir olunan 1100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.