15. Hukuk Dairesi 2020/236 E. , 2020/1111 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı-birleşen dosya davacısı ... vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili ve diğer davalı vekili gelmedi. Davalı ... vekili Avukat ... geldi. Hazır bulunan davalı ... avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla Yargıtay Başkanlar Kurulu"nun 26.03.2020 tarih, 15.04.2020 ve 30.04.2020 tarihli kararları ile en son müzakerelerin 31.05.2020 tarihine kadar ertelenmesine karar verilmiş ise de, erteleme süresince acil, öncelikli ve zorunlu işler ile kurul ve daire başkanlıklarınca uygun görülecek dosyalarla ilgili olarak müzakere ve duruşmaların yapılıp yapılmayacağı hususu kurul ve daire başkanlıklarının takdirine bırakılmış olup, eldeki davanın duruşmalı temyiz edilerek duruşması da yapılmış olmakla Daire Başkanlığınca Yargıtay Kanunu da dikkate alınarak işin acil ve öncelikli incelenmesi gerektiği takdir edilerek dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl, birleşen davalar ve birleşen 2008/273 Esas sayılı davadaki karşı dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, arsa sahibi ... tarafından yüklenici ... ve diğer arasa sahibi ... aleyhine açılan asıl dava inşaat yapılacak taşanmazda bulunan evinin yıkılıp inşaatın yapılmaması sebebiyle yıkılan ev bedeli ile o evin kira gelirinden mahrumiyet sonucu uğranılan zararın tahsili, yüklenici tarafından arsa sahipleri aleyhine ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/273 Esasına kayıtlı olarak açılıp birleşen dava kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi ile uğranılan zararların tahsili ve bu davada arsa sahiplerinden ...’ın açtığı karşı dava kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi ile maddi tazminat alacağının tahsili, arsa sahiplerinden ...’ın yüklenici ... ile diğer arsa sahibi ... aleyhine Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/180 Esasına kayıtlı olarak açıp birleşen dava dosyasındaki dava ise asıl davada saklı tutulan fazlaya ilişkin hakları nedeniyle kira mahrumiyeti alacaklarının tahsili ve sözleşmenin feshi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda asıl davanın kabulü ile toplam 73.300,00 TL alacağın davalı diğer arsa sahibi ... ile yüklenici ...’den kusurları oranında alınarak davacı ...’a verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen 2010/180 Esas sayılı davada sözleşmenin feshi talebinin reddine, kira alacağına ilişkin tazminat talebinin kabulü ile davalı arsa sahibi ve ...’den kusurları oranında tahsili ile davacı ...’a verilmesine, birleşen 2008/273 Esas sayılı davada yüklenicinin açtığı sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne bu davada ... tarafından açılan karşı davada, harcı ödenerek açılmış bir dava olmadığından fesih talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ...’ın maddi tazminat talebinin reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Arsa sahiplerinden ... tarafından diğer arsa sahibi ... ve yüklenici ... aleyhine açtığı asıl davada davanın 76.300,00 TL üzerinden kabulüne dair verilen mahkemenin 31.07.2009 gün 2006/86 Esas 2009/232 Karar sayılı kararı davalıların temyizi üzerine Dairemizin 07.07.2011 gün 2011/1719 Esas 2011/4468 Karar sayılı ilamı ile yüklenici tarafından arsa sahipleri aleyhine Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/273 Esas sayılı dosyasında açılan davanın irtibat nedeniyle birleştirilmesi gerektiğinden bahisle diğer temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuştur.
İlk kararın bozulmasından sonra karar düzeltme yoluna gidilmediğinden yapılan duruşmada Yargıtay bozma ilamına uyulup Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/273 Esasına kayıtlı olarak açılan davanın birleştirilmesi sonucunda asıl davanın 73.300,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, birleşen 2008/273 Esas sayılı davada yüklenicinin açtığı asıl davanın reddine, arsa sahibi ...’ın açtığı karşı davadaki tazminat isteminin reddine, sözleşmenin feshi talebi ile ilgili harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış bir davası bulunmadağından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Yerel mahkemenin verdiği bu ikinci karar da ... ve ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 12.07.2013 gün 2013/3477 Esas 2013/4971 Karar sayılı ilamı ile ...’ın tüm, ...’in diğer temyiz itirazları reddedilerek, yüklenicinin açtığı birleşen davadaki fesih isteminin kabulü, maddi tazminat talepleri açıklattırılarak toplanacak delillere göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, karar düzeltme talepleri de reddedilmiştir.
İlk derece mahkemesince ikinci kararın da bozulmasından sonra açılan duruşmada tarafların bozmaya karşı diyecekleri tesbit edilecek usul ve yasaya uygun görülen Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, bozma gereğince maddi tazminat konusunda yüklenicinin beyanları alınmış, delilleri toplanarak arsa sahibi ...’ın açtığı 2010/180 Esas sayılı dosyadaki dava da birleştirildikten sonra 05.02.2015 tarihinde asıl davanın kısmen kabulü ile belirtilen alacağın kusurları oranında arsa sahibi ve yükleniciden tahsiline, arsa sahibi ...’ın açtığı birleşen 2010/180 Esas sayılı davada sözleşmenin feshi talebinin reddine, kira mahrumiyeti talebinin kısmen kabulüne, yüklenicinin açtığı birleşen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/273 Esas sayılı dosyasındaki sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, bu dosyada arsa sahibi ...’ın açtığı karşı davada sözleşmenin feshi ile ilgili harcı ödenerek açılmış bir dava bulunmadığından bu dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Yerel mahkemenin verdiği bu üçüncü kararın da taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 10.05.2016 gün 2015/4550 Esas 2016/2991 Karar sayılı ilamı ile ...’ın tüm, diğer tarafların sair temyiz itirazları reddedilerek asıl davada yıkılan bina bedeli ve mahrum kalınan kira bedelinin tamamından yüklenici ...’in sorumlu tutulması gerekirken bozma ilamına yanlış anlam verilerek asıl davada yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı gibi, yüklenicinin açtığı birleşen 2008/273 Esas sayılı davada yüklenicinin talep edebileceği yaptığı imalât ve işler bedelinden arsa sahiplerinin birlikte sorumlu olmasına rağmen sadece arsa sahibi Mehmet’den tahsil kararı verilmesi ve mahkemece kabul edilen imalât bedeli içinde ortada onaylanmış bir projenin varlığı ispat olunmadığı halde proje bedelinin de nazara alınması ile masraf kalemleri tek tek tartışılmadan karar verilmesinin, kabule göre de bozmada belirtilen şekilde hüküm tesisinin de usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, her bir dava ayrı ayrı varlığını sürdürdüğünden HMK 297. maddesine uygun olarak yargılama harç ve giderleri yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Taraf vekillerinin karar düzeltme talebinde bulunmasından sonra, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 2018/1 sayılı iş bölümü kararı ile görevlendirilen Dairemizce yapılan inceleme sonucunda Dairemizin 28.06.2018 gün 2018/1169 Esas, 2018/2773 Karar sayılı ilamı ile ... ve ...’in tüm, ...’ın diğer karar düzeltme talepleri reddedilerek, ... yararına, birleşen 2010/180 Esas sayılı davada kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olması nedeniyle ve çelişikliği giderecek biçimde karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ilaveli bozma yapılmıştır. Yerel mahkemece açılan duruşmada Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 10.05.2016 gün 2015/4550 Esas, 2016/2991 Karar ile Dairemizin 28.06.2018 gün 2018/1169 Esas, 2018/2773 Karar sayılı ilaveli bozma ilamlarına uyulmuştur.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 09.05.1960 gün 21/9 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca, yerel mahkemece bozma ilamına uyulmakla bozma ilamında belirtilen hususlar yararına olan taraf için usulü kazanılmış hak oluşturacağından bozma ilamı uyarınca inceleme yapılıp karar verilmesi zorunlu hale gelir. Somut olayda usulü kazanılmış hakkın istisnaları bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece, yüklencinin açtığı birleşen Kuşadası 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/273 Esas sayılı dosyasındaki davasındaki iş ve imalât bedeli ile ilgili olarak proje ve yıkılan evle igili yıkım masarafları hariç yüklenicinin feshedilen sözleşme gereği arsa sahipleri yararına yaptığı iş ve imalâtların tek tek nelerden ibaret olduğu ve bu imalât bedellerinin 2008/273 Esas sayılı davanın açıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli konusunda inşaat bilirkişisinden ek rapor alınıp tartışılarak yüklenicinin açtığı birleşen davada her iki arsa sahibinin kusur oranlaması yapılmaksızın imalât bedelinden müteselsilen sorumlu tutulmalarına ve asıl davada da arsa sahibine ait mevcut binayı yıkmak ve o binadan kira gelirinden mahrum kalmasında davalı yüklenici kusurlu olduğundan asıl ve birleşen 2010/180 Esas sayılı davalardaki tazminat ve kira gelir mahrumiyetinden de sadece yüklenici ...’in sorumlu tutulması ve asıl ile birleşen davalarda yargılama giderleri ve harç yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması ve feshedilen sözleşmenin noterlik tarih ve sayısı da belirtilerek fesih kararı verilmesi gerekirken, bozmaya uyulmasına rağmen usulü kazanılmış hak ilkesi bir yana bırakılıp bozma gereğince inceleme ve tartışma yapılmaksızın ve karar gerekçesinde 23. Hukuk Dairesi ile Dairemizin son bozma ve ilaveli bozmalarında dahi bahsedilmesizin sadece kısa ve gerekçeli karardaki çelişki giderilerek ve hangi sözleşmenin feshedildiği de belirtilmeyerek fesihle ilgili infazda tereddüt yaratacak şekilde asıl ve birleşen davalarda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 2.037,00 TL duruşma vekâlet ücretinin arsa sahipleri ... ve ...’tan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan yüklenici ...’e verilmesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden arsa sahipleri ... ve ... yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısı ..."a, 437,00 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısı ..."e, 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosyalar davalısı ..."a iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.05.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.