3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12240 Karar No: 2019/22164 Karar Tarihi: 03.12.2019
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama - tehdit - mala zarar verme - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/12240 Esas 2019/22164 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir davada, bir kişi Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, tehdit, mala zarar verme suçlarından yargılanmıştır. Mahkeme, sanık hakkında \"6136 sayılı Kanun\"a Muhalefet\" suçu nedeniyle verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik Sanık ... müdafiinin temyiz isteği yönünden yapılan incelemede Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün 2009/13-12 sayılı kararına uygun hareket etmiştir. Mahkeme, sanığın mala zarar verme suçu yönünden suçlu olduğuna hükmetmiş ancak sanığın tek bir eyleminin iki farklı suçu oluşturduğunu belirterek, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılmasına karar vermiştir. Sanık hakkında daha ağır olan adam öldürmeye teşebbüs suçundan dava açıldığı ancak mahkemece daha hafif olan kasten yaralama suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve hükmün tefhim edildiği oturumda Cumhuriyet savcısı tarafından yaralama suçundan esas hakkında mütalaa verilirken sanık ve müdafiinin hazır bulunmaları da dikkate alınarak sanık hakkında ayrıca ek savunma verilmemesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olmadığı anlaşıldığından
3. Ceza Dairesi 2019/12240 E. , 2019/22164 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, tehdit, mala zarar verme HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık ... hakkında "6136 sayılı Kanun"a Muhalefet" suçu nedeniyle verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik Sanık ... müdafiinin temyiz isteği yönünden yapılan incelemede: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün 2009/13-12 sayılı kararı uyarınca, sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, aynı Kanun"un 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup temyizi mümkün bulunmadığından, itiraz mercii tarafından tetkik edilmek üzere, temyizen incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 2) Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik "silahla tehdit ve mala zarar verme" suçları ile sanık ... hakkında katılana yönelik "silahla tehdit ve mala zarar verme suçlarına azmettirme" suçları nedeniyle verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yönünden yapılan incelemede: Sanık ... hakkında katılana karşı mala zarar verme suçu yönünden kurulan hükme ilişkin olarak; sanığın tabanca ile ateş etmesi sonucu hem katılanın aracında hasar meydana geldiği hem de yaralama eyleminin gerçekleştiği olayda, sanığın tek bir eyleminin iki farklı suçu oluşturduğu, 5237 sayılı TCK’nin fikri içtima hükümlerini düzenleyen 44. maddesi uyarınca bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişinin, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılması gerektiğinden tebliğnamenin bozma içeren görüşüne iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 3) Sanık ... hakkında mağdur ..."a yönelik "netice sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçu nedeniyle verilen hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yönünden yapılan incelemede: Sanık hakkındaki iddianamede daha ağır olan adam öldürmeye teşebbüs suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmakla, mahkemece daha hafif olan kasten yaralama suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve hükmün tefhim edildiği oturumda Cumhuriyet savcısı tarafından yaralama suçundan esas hakkında mütalaa verilirken sanık ve müdafiinin hazır bulunmaları da dikkate alınarak sanık hakkında ayrıca ek savunma verilmemesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, tebliğnamenin bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına karar verilmemiş ise de hak yoksunluğu kasıtlı suçtan verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olup, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, 03.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.