7. Hukuk Dairesi 2014/3311 E. , 2014/7715 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Bursa 8. İş Mahkemesi
Tarihi : 13/12/2013
Numarası : 2012/510-2013/662
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 08.04.2014 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı-k.davacı S.. Sayısal İlt.Hizm.San. ve Tic.A.Ş. vekili Av.M.. Z.. Y.. ve karşı taraftan davacı-k.davalı S.. G.. vekili Av.M.. Ç.. geldiler, gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz nedenlerine göre davalı/karşı davacı S.. Sayısal İlt.Hiz.San.ve Tic.AŞ.vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir.
Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Somut olayda davacının, iş sözleşmesindeki düzenleme uyarınca 270 saate kadar çalışması karşılığı ücretinin, aylık ücretinin içinde olduğu belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin 3 sayfadan ibaret olması ve davacının ilk ve ikinci sayfada imzasının bulunmaması, 270 saate kadar çalışmanın ücretin içinde olduğuna dair düzenlemenin bu imzasız sayfada olması nedeniyle dikkate alınmayacağı yönündeki tespit ve kabul hatalıdır.
Kaldı ki davacı teknik servis şefi olup ücretinin aylık brüt 2932,88 TL olarak kabul edildiği ve çekişme dışı olduğu anlaşılmıştır.
Dolayısıyla hesaplamaya esas alınan ücretin, fesih tarihindeki asgari ücretin yaklaşık 3,5 katı olduğu görülmüştür.
Hal böyle olunca mahkemece, davacının iş sözleşmesindeki düzenleme gereği 270 saate kadar olan çalışmasının ücretin içinde değerlendirilip tanık beyanları ve diğer deliller değerlendirilerek yıllık 270 saati aşan fazla çalışmasının bulunup bulunmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu hususları karşılamayan, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayanan mahkeme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı-karşı davacı S.. Sayısal İlt.Hiz.San.ve Tic.AŞ."ne iadesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı-k.davacı S.. Sayısal İlt.Hiz.San.ve Tic.AŞ.yararına takdir olunan 1100,00 TL avukatlık ücretinin davacı-k.davalı S.. G.."ten alınarak davalı-k.davacı S.. Sayısal İlt.Hiz.San.ve Tic.AŞ."ye verilmesine, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.