16. Hukuk Dairesi 2019/5518 E. , 2019/9055 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Hazine tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Kadastro tespiti yapılırken taşınmaz hakkında derdest bir dava bulunduğuna göre, Kadastro Mahkemesine aktarılması gereken bu davanın yanlışlıkla aktarılmamış olmasının Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği belirtilerek; öncelikle anılan tescil dava dosyasının Kadastro Mahkemesindeki dava dosyası ile birleştirilmesi, davaya konu olan taşınmaz ya da taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 11. maddesi hükmü uyarınca 30 günlük askı ilanının yapılması, bundan sonra duruşma oturumu açılması, taraflardan davaya karşı diyeceklerinin ve delillerinin ayrı ayrı sorulup saptanması, daha sonra aktarılan davanın kapsamı olan taşınmaz ya da taşınmazlar başında yerel bilirkişi ve uzman bilirkişi fen memuru, tutanak bilirkişilerinin tümü, tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde keşif yapılması, öncelikle dava dilekçesinin yerel bilirkişiye sağlıklı biçimde okunup anlatılması, davaya konu olan taşınmaz ya da taşınmazların zeminde yerel bilirkişiye açıkça göstertilmesi, bundan sonra fen memurundan yerel bilirkişinin gösterdiği taşınmazlara geniş kapsamlı kadastro haritasını aplike etmesinin istenmesi, bu yolla aktarılan davaya konu taşınmaz ya da taşınmazların ada ve parsel sayılarının duraksamasız belirlenmesi, aktarılan davanın kapsamı saptandıktan sonra, iddia ve savunma doğrultusunda yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı olaylara dayalı bilgi alınması, tutanak bilirkişilerinin de taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenilmesi, uyuşmazlığın aktarılan davanın kapsamı ile sınırlı olarak çözümleneceğinin düşünülmesi, aktarılan davanın kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümleri bulunduğu takdirde, bu taşınmaz ya da taşınmazların olağan yönteme göre kadastrolarının tamamlanması için tutanak ve eki belgelerin Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 197 parsel sayılı taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilmiş; davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 14.10.2019 tarih ve 2016/10687 Esas, 2019/6345 Karar sayılı ilamıyla onanmış, bu kez davalı Hazine vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın mera vasfında olmadığı ve davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, bozma ilamında bahsi geçen ve eldeki dosya ile birleştirilmesi gereğinden söz edilen davanın tescil davası olduğu ve bu dava nedeniyle taşınmazın malik hanesinin açık bırakıldığı anlaşılmakta olup, bu nitelikteki davalarda husumetin Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunlu olduğu halde husumet Hazine"ye yöneltilmiş ise de taşınmazın bulunduğu ilçe belediyesi ile karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa"nın 1. maddesi uyarınca büyükşehir belediyesi sınırlarının tüm ilin idari sınırları olacak şekilde genişletilmiş olması nedeniyle ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın davaya dahil edilmesi gerektiği düşünülmeden taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası hakkında karar verilmiştir. Taraf teşkilinin sağlanması 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. (HMK 115/1). Taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası hakkında karar verilemez. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, işin esası yönünden yapılan araştırma ve inceleme de yetersizdir. Şöyle ki, çekişmeli taşınmaza komşu tüm taşınmazların tespit tutanakları ve varsa dayanakları, hükmen ya da ihdasen oluşan tapu kayıtları bulunmakta ise oluşumlarına ilişkin ilam, belge ve haritalar, davalı olanların dava dosyaları getirtilip incelenmemiş, bilirkişi ve tanıkların beyanlarının doğruluğu bu belge ve kayıtlarla denetlenmemiştir. Öte yandan, bir taşınmazın geçmişteki ve şimdiki niteliğini, sürdürülen zilyetliğin süresini ve şeklini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu ve tespit tarihi 1979 yılı olduğu halde tespitten önceki 20 yıllık durum hakkında bilgi verebilecek nitelikte olmayan 1970, 1979, 1990 ve 2006 tarihli hava ve uydu fotoğraflarından yararlanılmış, krokide taşınmazın meraya komşu olduğu da göründüğü halde zirai bilirkişi raporu alınmadan karar verilmiş, davacı yan hakkında da usulünce belgesiz incelemesi yapılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı tarafa taşınmazın bulunduğu ilçe belediye başkanlığı ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı yöntemine uygun şekilde davaya dahil etmek üzere süre ve imkan tanınmalı, bu yolla taraf teşkili tamamlandıktan sonra taraflardan savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, çekişmeli taşınmaza komşu tüm taşınmazların tespit tutanakları ve varsa dayanakları, hükmen ya da ihdasen oluşan tapu kayıtları bulunmakta ise oluşumlarına ilişkin ilam, belge ve haritalar, davalı olanların dava dosyaları getirtilmeli, davacı tarafın belgesiz zilyetlik nedeniyle edindiği taşınmaz bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmalı, kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğrafları, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, memleket haritaları, en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan temin edilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinin tümü ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte, yerel bilirkişiler ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın önceki niteliğinin ne olduğu, evveliyatı itibariyle kadim mera vasfında olup olmadığı, bitişik mera parseli ile çekişmeli taşınmaz arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmaz evveliyatı itibariyle mera vasfında değilse taşınmaz üzerindeki zilyetliğin ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise nasıl ve ne şekilde emek ve masraf sarfı ile imar-ihya edildiği, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yöntemine uygun şekilde çelişkiler giderilmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; komşu parsellerin başka dava dosyasında dava konusu olmaları halinde ilgili dava dosyaları getirtilerek çekişmeli taşınmazın niteliği ve zilyetlik durumunun değerlendirilmesi sırasında bu dosyalarda alınan beyan ve raporlar dikkate alınmalı; üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığını, taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden bitişik mera parsellerinden nasıl ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir unsur bulunup bulunmadığını, çekişmeli taşınmazın meradan açılan veya meranın devamı niteliğinde olan yerlerden olup olmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile yan görünüş (kesit) krokisi ile desteklenmiş, somut verilere dayalı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava ve uydu fotoğrafları ile memleket haritaları üzerinde inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliği, sınırları, kullanım şekli ve mera alanları ile arasında ayırt edici unsurlar bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir kroki düzenlettirilmeli ve bu şekilde çekişmeli taşınmazın kadim mera olup olmadığı ve davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde belirlenmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece taraf teşkili sağlanmaksızın ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekirken onanması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin karar düzeltme itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle Dairemiz 14.10.2019 tarih ve 2016/10687 Esas, 2019/6345 Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.