15. Hukuk Dairesi 2020/932 E. , 2020/1110 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :...Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :...17. Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, duruşma talebi kabul edilerek 26.11.2019 tarihinde yapılan duruşmaya davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla Yargıtay Başkanlar Kurulu"nun 26.03.2020 tarih, 15.04.2020 ve 30.04.2020 tarihli kararları ile en son müzakerelerin 31.05.2020 tarihine kadar ertelenmesine karar verilmiş ise de, erteleme süresince acil, öncelikli ve zorunlu işler ile kurul ve daire başkanlıklarınca uygun görülecek dosyalarla ilgili olarak müzakere ve duruşmaların yapılıp yapılmayacağı hususu kurul ve daire başkanlıklarının takdirine bırakılmış olup, eldeki davanın duruşmalı temyiz edilerek duruşması da yapılmış olmakla Daire Başkanlığınca Yargıtay Kanunu da dikkate alınarak işin acil ve öncelikli incelenmesi gerektiği takdir edilerek
bu kere dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ...Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi"nin taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı, taraf vekilleri tarafından temyiz eilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı şirket vekili dava dilekçesinde, Alparslan 1 Barajı ve HES inşaatı işinin yapımının 25.11.1994 tarihinde ihale edildiğini ve müvekkilinin 01.02.1995 tarihli sözleşme ile işin yapımını üstlendiğini, 24.07.1981 tarih ve 17410 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren (2004 yılında 5188 sayılı Kanun"un 27. maddesiyle yürürlükten kaldırılan) 2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması hakkındaki Kanun"un 2. ve 3. maddelerinde bu kanunun uygulanacağı kuruluş ve tesislerin belirlenme esaslarının düzenlendiğini, bu kanun uyarınca Muş Valiliği"nin teklifi, İçişleri Bakanlığı"nın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu"nca 09.06.1996 tarih ve 96/8303 sayılı karar ile Alparslan 1 Barajı ve HES inşaatında özel güvenlik teşkilatının kurulması ve özel güvenlik önlemlerinin alınmasının uygun görüldüğünü, müvekkili şirketin kendi araç ve gereçleriyle inşaat sahasına ilişkin tüm önlemleri aldığını ancak yörenin durumu ve meydana gelen terörist olaylar nedeniyle yörede olağanüstü güvenlik önlemleri alınması gerekli olduğundan Muş Valiliği İl Jandarma Komutanlığı ile ilgili İl Özel Güvenlik Komisyonu karar ve talimatlarına uygun olarak çok yönlü tedbirler alındığını ve davacı şirketin büyük harcamalar yaptığını, 2495 sayılı Kanun ve bu kanun uyarınca çıkartılan yönetmelik gereğince masrafların ilgili kuruluş olan davalı idarece karşılanması gerektiğini belirterek özel güvenlik teşkilatı ve önlemlerine ilişkin yapılan masraf ve harcamaların davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince alınan 05.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda özel güvenlik teşkilatının faaliyet süresinin Bakanlar Kurulu"nun 09.06.1996 tarih ve 96/8303 sayılı kararı gereği 1996 yılının ekim ayında başlayıp davacı şirketin 28.08.2009 tarih ve 2009/10 nolu yönetim kurulu kararı ile 2009 yılının Ağustos ayında son bulduğu, davacının özel güvenlik teşkilatı ile ilgili yaptığı masrafların toplam 2.912.610,02 TL olduğu, davacı şirketin bu masraflardan “işçilik güvenlik giderleri” karşılığı 2.344.460,31 TL’yi davalıdan talep edebileceği belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda 6 kalem halinde gösterilen davacı şirketin özel güvenlik teşkilatı ile ilgili yapmış olduğu masraflardan “işçilik güvenlik giderleri” dışında kalan yemek bedellerinin “ayni ücret gibi değerlendirilerek yemek tutarları brütleştirilip bordroya dahil edildikten sonra kayıtlara gider olarak alınmadığı” gerekçesiyle, servis, güvenlik haberleşme, silah teçhizat ve personel giyim giderlerinin ise bağlı oldukları kuruluş tarafından temin edileceğinin yasa hükmü olarak yer aldığı, bu giderlerden ilgili kuruluş olan davalı idarenin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle belirtilen 5 kalem giderin davalıdan istenemeyeceği açıklanmıştır. Davacı vekilinin, özel güvenlik personelinin yemek, giyim, servis (ulaşım), silah ve teçhizat giderleri dahil işçilik güvenlik giderleri dışında kalan 5 kalem giderinin de davacı şirket tarafından karşılandığı şeklindeki itirazı üzerine bilirkişi kurulundan alınan 25.03.2017 tarihli ek raporda ise bu kez “işçilik güvenlik giderleri hariç yemek, servis, haberleşme, giyim giderlerinin SSK kayıtlarıyla, silah teçhizat giderlerinin askeri birimlerle teyit edilen kayıtlara rastlanılmadığından hesaplamalara dahil edilmediği” gerekçesiyle istenemeyeceği belirtilmiştir.
Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan ve 26.06.2004 tarihinde 5188 sayılı yasanın 27. maddesiyle yürürlükten kaldırılan mülga 2495 sayılı Yasa"nın 1. maddesinde kanunun amacı belirtildikten sonra 2. maddede kanun hükümlerine göre korunacak ve güvenlikleri sağlanacak yerler arasında barajlar da sayılmış, aynı kanunun 3. maddesinde “2. madde kapsamına giren yerlerden hangilerinde koruma ve güvenliğin bu kanun hükümlerine göre sağlanacağı, sivil trafiğe açık hava meydanı ve limanlardan hangilerinde koruma ve güvenlikle birlikte yurtdışına giriş-çıkış kontrol işlemleri yapma yetkisi verileceği, ilgili kuruluş ve bakanlığın görüşleri dikkate alınarak İçişleri Bakanlığı"nın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu"nca kararlaştırılır” hükmüne, 4. maddesinde ise “Bakanlar Kurulu"nun 3. madde hükümlerine göre vereceği karar üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından saptanacak süre içinde ilgili kuruluşun kararda belirtilen yükümlülükleri yerine getirmesi zorunludur. Haklı nedenlerin mevcudiyeti halinde bu süre ilgilinin müracaatı üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından uzatılabilir. Bu yükümlülüklerle ilgili masraflar ilgili kuruluşça karşılanır.” hükmüne yer verilmiştir. 2495 sayılı Kanun"un uygulanma esaslarını belirten yönetmeliğin 61. maddesinin b bendinde “İnşaatı yapan müteahhit firma, kendi araç ve gereçleriyle inşaat sahasının güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.” C bendinde ise “İnşaat başlangıcında, inşaatın devamı süresince ve inşaat bitiminde güvenlik ile ilgili sorumluluk ve yükümlülükler ihaleye veren kuruluş ile inşaatı yapan müteahhit firma ve inşaat bitiminde tesisi devralacak kuruluş arasında yapılacak bir protokol ile düzenlenir.” hükümleri yer almıştır.
Dosya kapsamındaki belgeler, taraflar arasındaki ve ilgili kurumlar arasındaki dosyaya ibraz edilen yazışmalar ve talep dikkate alındığında davacı yüklenici şirket silah ve teçhizat bedelini talep edemez ise de, az yukarıda değinilen 2495 sayılı Kanun"un 2, 3 ve 4. maddeleriyle bu kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 61/b ve c bentleri birlikte değerlendirildiğinde kanun ve yönetmeliğin anılan maddelerinde geçen “ilgili kuruluş” ibaresinden iş sahibi ya da yapılacak eserin devredileceği kuruluşun anlaşılması gerektiği açıktır. Muş il sınırları içerisinde bulunan ve yapımı davacı şirket tarafından 01.02.1995 tarihli sözleşme ile üstlenilen Alparslan 1 Barajı ve HES işletmesinde, özel güvenlik teşkilatı kurdurulmak ve özel güvenlik tedbirleri aldırılmak suretiyle koruma ve güvenliğin sağlanması Bakanlar Kurulu"nun 09.06.1996 gün ve 96/8303 sayılı kararı ile kararlaştırılmıştır. Görüldüğü gibi davacı şirketin yapımını üstlendiği baraj inşaatı işi (işyeri) sözleşme tarihinden sonra çıkarılan 09.06.1996 günlü Bakanlar Kurulu kararı ile 2495 sayılı Yasa kapsamına alınmıştır. Bu Yasa"nın 4. maddesinde ise Bakanlar Kurulu"nun vereceği karar üzerine ilgili kuruluşun kararda belirtilen yükümlülükleri yerine getirmesinin zorunlu olduğu, bu yükümlülüklerle ilgili bütün masrafların ilgili kuruluşça karşılanacağı belirtilmiştir. Sözleşmenin 3. maddesinde sözleşme evrakı arasında sayılan ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi"nin 7/1 maddesinde “Yapım ve hizmet ile ilgili işyerlerinde her türlü araç, malzeme, ihzarat, iş ve hizmet makinaları, taşıtlar vb. ile 43. madde hükümleri dikkate alınmak şartı ile kesin kabul tarihine kadar sözleşme konusu yapım ve hizmet işinin korunmasından müteahhit sorumludur.” Aynı maddenin son fıkrasında “Bu konularda gerek kontrol teşkilatı tarafından istenen ve gerekse müteahhitin kendi arzusu ile uyguladığı güvenlik ve koruma önlemlerine ilişkin giderlerin tümü müteahhite aittir.” hükmüne yer verilmişse de özel güvenlik teşkilatının kurulması ve özel güvenlik önlemlerinin alınması ile ilgili işlerin bu madde kapsamına girmediği sabittir. Bu durumda anılan işler sözleşme dışı iş niteliğinde olduğundan bedelinin yapıldıkları tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 410 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca saptanması gerekir. Burada istenebilecek bedel ise işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçleriyle hesaplanacak bedeldir. Davacı şirket sözleşme dışı işler kapsamında, kurulan özel güvenlik teşkilatının personelinin maaşlarını, yemek ve giyim giderlerini, servis bedellerini, güvenlik haberleşme giderlerini, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 410. maddesi uyarınca talep edebilir.O halde mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddeleri hükümlerine uygun olarak yeniden seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna dosyada mevcut delil, fatura, maaş bordroları, tutanak ve belgelere göre inceleme yaptırılarak yapıldığı tarihteki rayiçlere göre davacının isteyebileceği özel güvenlik teşkilatı personelinin maaşları, giyim bedeli, yemek bedeli, haberleşme ve servis hizmet bedellerinden ibaret sözleşme dışı iş bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken, eksik inceleme ile çelişkili bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne yer verilmesi ve istinaf isteminin reddi doğru olmamış, ...Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi"nin ilamının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün taraflar yararına BOZULMASINA, 2.037,00"şer TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 21.05.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.