Esas No: 2017/253
Karar No: 2017/297
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2017/253 Esas 2017/297 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2017 / 253 KARAR NO : 2017 / 297 KARAR TR : 8.5.2017 |
ÖZET: Davalı Şirkette çalışırken Kurumun özelleştirilmesi nedeniyle kamu kurumuna nakledilen davacının, maaş nakil bildiriminin ilgili mevzuata uygun düzenlenmemesi nedeniyle uğradığı parasal kaybın giderilmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : İ.A.
Vekili : Av.N.G.E.
Davalı : Türk Telekomünikasyon A.Ş. ( İzafeten Hatay Telekomünikasyon A.Ş.
İlçe Müdürlüğü)
Vekili : Av. G. Ç.
O L A Y : Davacı vekili; müvekkilinin Türk Telekom A.Ş de "Kapsam Dışı" personel sıfatı ile "Teknisyen Yardımcısı " olarak görev yapmakta iken "406 sayılı Kanunun Ek:29. maddesi gereğince" kamu kurum ve kuruluşlara nakil edilmek üzere 04.01.2010 tarihinde Devlet Planlama Teşkilatına "Nakle Tabi- İstihdam fazlası personel" olarak bildirildiğini; Telekom A.Ş.’den 02.07.2010 tarihinde ayrılarak nakledildiği Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğünde göreve başladığını; 4046 sayılı kanunun 22"nci maddesi hükmü gereğince davalı Telekom A.Ş. tarafından, nakledildiği kurumda alacağı maaşın belirlenmesi açısından 08.07.2010 tarihli "Maaş Nakil İlmühaberi" düzenlendiğini, ancak düzenlenen maaş nakil ilmühaberinde zamların belirtilmediğini, müvekkilinin ek ödemeler olmadan eksik maaş aldığını ifade ederek; müvekkilinin ek zamlarının, fark tazminatının, maaşı dışında almış olduğu tüm sair hak ve ikramiyeler ile fark tazminatının 08.07.2010 tarihli maaş nakil ilmühaberine eklenmesini, ayrıca nakil tarihinde ödenmeyen mali ve sair hakların 08.07.2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte fark tazminatı olarak davalı kurum tarafından müvekkiline ödenmesine karar verilmesi istemiyle 22.3.2012 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.
İSKENDERUN 1.İŞ MAHKEMESİ; 3.10.2013 gün ve E:2012/153, K:2013/953 sayı ile; , dava dilekçesinin özetine ve imtiyaz sözleşmesi ile bir kamu hizmetini yürütmekle görevli ve yetkili kılınması nedeniyle, diğer özel hukuk tüzel kişilerinden farklı olarak kimi kamusal ayrıcalıklara ve yükümlülüklere tabi olan, 406 sayılı Yasa hükümleri ile kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan diğer bir ifade ile kapsam dışı nakle tabi personeli ile ilgili olarak bazı kamusal görevler yüklenen davalı şirketin, belirtilen görevleri kapsamında tesis ettiği işlemlerin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargının görevinde bulunduğuna yönelik Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26/12/2012 tarih 2012/9-1518 esas 2012/1388 karar sayılı kararına yer verdikten sonra aynen; “ Davalı şirketin özelleştirilmesinden önce statü hukuku hükümlerine tabi davacı niteliğindeki personel, özelleştirme sonrası belirli bir süreliğine davalı ile özel hukuk hükümlerine tabi olarak iş sözleşmesi kapsamında çalıştırılmakta, nakledildiğinde tekrar statü hukuku kapsamına girmektedir. Davacının iş sözleşmesi ile çalıştığı dönemde, davalı şirkete davacının ücreti konusunda “artış oranının, kamudaki memur maaş artış oranında” olacağı yönünde yükümlülük getirildiği gibi 406 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davalı şirkete, hak sahibi personeli Devlet Personel Başkanlığına bildirmesi; bildirim ile beraber personelin nakledileceği kamu kurumunda yararlanacağı parasal haklara esas olmak üzere memur maaş nakil ilmühaberi düzenlenmesi; personelin ilişiğinin kesilmesi gibi işlemler yaptırıldığı görülmektedir. Bu işlemlerin idare hukuku alanında hukuki sonuçlar doğurduğu ve ilgili personelin nakledilecekleri kurumdaki statülerini, özlük ve parasal haklarını belirlediği, söz konusu işlemlerin kamu personeli hakkında, kamu gücü kullanılarak ve idare hukuku alanında tesis edilmiş birer idari işlem niteliğinde oldukları açık olup idari işlemlerle ilgili uyuşmazlığın İdari Yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği; anlaşılmış ve
Her ne kadar Uyuşmazlık Mahkemesinin aksi yöndeki kararlarında; iptali istenen işlemin tesis edildiği tarihte davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş.olması nedeni ile davanın Adli Yargıda görülmesi gerektiğini bildirse de bu konuda tam aksine yukarıda zikredilen şekilde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının da bulunduğu, Uyuşmazlık Mahkemesinin karalarının mahkememizce yapılmış bir başvuru bulunmadığı için mahkememizi bağlamayacağı ve ayrıca mahkemece de yargı yolunun belirlenmesinde sadece tarafların sıfatına bakarak karar vermenin davacı ve davalı yan için de çözüme uygun düşmeyecek sonuçlar doğuracağı; yargı yolunun tespiti bakımından esasen belirleyici olan durumun işlemin kamu gücü kullanılarak mı yoksa kullanılmadan özel kişiler arasındaki ilişkilerde olduğu gibi taraflar arasında bir altlık-üstlük ilişkisi mevcut olmadan yapılmış olup olmamasına göre ve ayrıca yapılan işlemin hangi hukuk aleminde sonuç doğuracağı hususlarını belirleyerek tespitinin gerektiği ve buna göre çözüme gitmek gerektiği sonuç ve kanaati hasıl olduğundan;
Açıklanan nedenlerle; Adli yargının görevli olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK"nun 114/1-b ve 115/2 maddelerinde; Yargı yolu dava şartlarından olarak zikredilmiş ve yargı yolunun caiz olmaması durumunda ise davanın usulden reddedileceği bildirilmiş hal böyle olunca da mahkememize açılan davada yargı yolu caiz olmadığından, HMK 114/1-b ve 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın yargı yolu caiz olmaması nedeniyle HMK 114/1-b ve 115/2. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE…” karar vermiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez, 31.03.2006 tarihli ve 26125 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5473 sayılı Kanun ve bu Kanuna göre alınan Yüksek Planlama Kurulu kararlarında belirtilen ek ödemelerin davalı idareden tazminin ve ek ödeme eklenerek maaş nakil ilmühaberinin düzeltilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.
HATAY İDARE MAHKEMESİ: 14.2.2017 gün ve E:2016/1967 sayı ile, “(…) Olayda, Türk Telekom A.Ş. Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapmakta iken 4046 sayılı Kanunun 22"nci maddesi uyarınca. Devlet Personel Başkanlığı"na bildirimi yapılarak Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğünde göreve başlayan davacının, davalı idarede çalıştığı dönem için 375 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen haklardan ve 5473 sayılı Kanunda belirtilen ek ödemelerin hesaplanarak Devlet Personel Başkanlığına bildirim tarihindeki net ücrete eködeme ile mali haklardan olan (ay başına düşen ilave tediye ve ikramiye) net olmak üzere yansıtılması, maaşına yansıtılmayan ek ödemelerin yasal faizi ile fark tazminatı olarak tahsil edilmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2. maddesi uyarınca kural olarak idari yargıda ancak devlet ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabileceği, yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göre davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş."nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan sözetmek olanaksız olduğundan, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle adli yargının görev alanına giren davada Mahkememizin görevli olmadığına, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine…” karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Birgül KURT’un katılımlarıyla yapılan 8.5.2017 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davalı şirkette görev yapmakta iken, 406 sayılı Yasa"nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa"nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen, sonrasında Kamu Kurumu emrine atanan davacının, ek zamlarının, fark tazminatının, maaşı dışında almış olduğu tüm sair hak ve ikramiyeler ile fark tazminatının maaş nakil ilmühaberine eklenmesi, ayrıca nakil tarihinde ödenmeyen mali ve sair haklarının 08.07.2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte fark tazminatı olarak ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini 31.12.2003 tarihine kadar “tekel” olarak yürütmekle görevli kılınan ve çoğunluk hisseleri kamuya ait bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, kuruluş yasasındaki son düzenlemeler ile kendine özgü statüye sahip olan ve sermayesindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar kamu kuruluşu niteliğini taşıyan bir kuruluş olduğu tartışmasızdır.
Ancak, özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’deki tamamı Hazineye ait bulunan hisselerden % 55’i, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile Oger Telekomünikasyon Anonim Şirketine satılmıştır.
Olayda, davalının hisse devir (14.11.2005) tarihinde davalı kuruluşta çalışmakta iken 406 sayılı Yasa"nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa"nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ve sonrasında kamu kurumu emrine atanan davacının vekili tarafından; müvekkilinin ek zamlarının, fark tazminatının, maaşı dışında almış olduğu tüm sair hak ve ikramiyeler ile fark tazminatının 08.07.2010 tarihli maaş nakil ilmühaberine eklenmesi, ayrıca nakil tarihinde ödenmeyen mali ve sair hakların 08.07.2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte fark tazminatı olarak davalı kurum tarafından müvekkiline ödenmesine karar verilmesi istemiyle 22.3.2012 tarihinde dava açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:
“a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) (Değişik: 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.
Buna göre, dava açıldığı tarihte davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş."nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan; uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen nedenlerle Hatay İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile İskenderun 1.İş Mahkemesinin, 3.10.2013 gün ve E:2012/153, K:2013/953 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Hatay İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile İskenderun 1.İş Mahkemesinin, 3.10.2013 gün ve E:2012/153, K:2013/953 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 8.5.2017 gününde Üye Birgül KURT’un KARŞI OYU VE OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Nuri NECİPOĞLU
|
Üye Ali ÇOLAK
Üye Alaittin Ali ÖĞÜŞ |
Üye Yusuf Ziyaattin CENİK
Üye Süleyman Hilmi AYDIN |
Üye Ahmet Tevfik ERGİNBAY
Üye Birgül KURT
|
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.