12. Ceza Dairesi 2020/686 E. , 2020/4592 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı TCK’nın 179/3, 2, 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/11/2019 tarihli ve 2019/6 esas, 2019/879 karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/7. maddesinde “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” hükmünün yer aldığı, dosya kapsamına göre, sanık ..."nin, 16/12/2018 tarihinde işlemiş olduğu trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 30/12/2018 tarihli ve 2018/74603 soruşturma, 2018/15739 esas ve 2018/12089 sayılı iddianame ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Konya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/10/2019 tarihli ve 2019/156 esas, 2019/1078 sayılı kararı ile sanık hakkında mahkumiyet kararı verilerek, anılan bu kararın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi"nin istinaf incelemesinden geçmek suretiyle 18/11/2019 tarihinde kesinleşmiş olması karşısında, sanığın aynı eylemi sebebiyle Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2018 tarihli ve 2018/75210 soruşturma, 2018/15695 esas ve 2018/11997 sayılı iddianamesi ile açılan mükerrer davanın, 5271 sayılı Kanun’un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş olunmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10/02/2020 gün ve 94660652-105-42-1383-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın 1,72 promil alkollü olduğu halde idaresindeki araçla seyir halinde iken başka bir araçla çarpışarak maddi hasarlı kazaya sebep olduğu olayda, Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca 30/12/2018 tarih ve 2018/15739 E sayılı iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde Konya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/10/2019 tarih ve 2019/156 E. 2019/1078 K. sayılı ilamı ile sanığın TCK’nın 179/3, 2. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek 18/11/2019 tarihinde kesinleştiği, aynı olayla ilgili sanık hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2018 tarih ve 2018/15695 E. sayılı iddianamesi ile ikinci kez kamu davası açılmış olduğu, yapılan yargılama neticesinde Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/11/2019 tarihli ve 2019/6 esas, 2019/879 sayılı ilamı ile sanığın TCK’nın 179/3, 2. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçmeksizin 29/11/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, CMK’nın 223/7. maddesinde yer alan, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine kararı verilir” şeklindeki düzenleme karşısında, aynı fiil nedeniyle aynı sanık hakkında ikinci kez hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Konya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/11/2019 tarihli ve 2019/6 E, 2019/879 K. sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanık ...’nin mahkumiyetine yönelik hüküm fıkrasının, “1- Sanık hakkında aynı fiil nedeniyle daha önceden açılmış bir dava ve verilmiş bir hüküm bulunduğu anlaşıldığından, ikinci defa açılan davanın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/7. maddesi gereğince REDDİNE, 2- Yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına,” şeklinde düzeltilmesine, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 15/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.