3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/17042 Karar No: 2019/22148 Karar Tarihi: 03.12.2019
Basit yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/17042 Esas 2019/22148 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, basit yaralama suçu nedeniyle hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet kararı verdiği bir dosyayı görüşmüştür. Sanığın bilinen son adresine tebligat çıkarılmış ancak tebliğ işlemi geçerli olmadığı için esasen hüküm kesinleşmediği ve denetim süresinin başlamadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, hükmün açıklanması geri bırakılmasına ilişkin kararın açıklanması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozulmuştur. Kanun maddeleri; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35/2, 10/1-2 ve 21/2 madde ve fıkralarıdır. 35/2 maddesi, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılıp asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağını belirtirken, 10/1-2 maddeleri tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağını, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmaması halinde adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin kabul edileceğini ve 21/2 maddesi tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edeceğini ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yap
3. Ceza Dairesi 2019/17042 E. , 2019/22148 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Basit yaralama HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın 26.05.2010 tarihli celsedeki savunmasında en son ikamet adresini "..." olarak bildirdiği, yargılama sonunda yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın tebliği için sanığın bilinen son adresi yerine soruşturma aşamasında bildirdiği "..." adresine tebligat çıkarıldığı, çıkarılan tebligatın bila ikmal gelmesi üzerine aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edilerek kesinleştirildiği anlaşılmış ise de tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan 6099 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Kanun’un 35/2. maddesinde yer alan “adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.”, aynı Kanun"un 10/1-2. madde ve fıkralarında yer alan "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." ve anılan Kanun"un 21/2. madde ve fıkrasında yer alan "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, 7201 sayılı Kanun"un 10 ve 21/2. maddeleri hükümleri çerçevesinde tebliğ işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerekirken, anılan Kanun"un 35. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin geçerli sayılamayacağının anlaşılması karşısında, esasen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği ve denetim süresinin başlamadığı, dolayısıyla denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağı gözetilmeksizin, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın açıklanması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.