23. Hukuk Dairesi 2015/2887 E. , 2016/5228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 17.12.2014 gün ve 2014/4937 Esas, 2014/8193 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 01.04.2005 başlangıç, 01.06.2011 fesih tarihli “Destek Hizmet Alım Sözleşmesi” bulunduğunu, sözleşmenin yürürlükte bulunduğu dönemde 5510 sayılı Yasa’da değişiklik yapılarak 01.10.2008 tarihinden itibaren özel sektör işverenlerinin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden işveren hissesinin 5 puanlık kısmının hazinece karşılanmasının öngörüldüğünü, müvekkilinin yasanın aradığı koşulları yerine getirdiğini, davalı ile yapılan sözleşme gereği çalıştırılacak kişinin işverene maliyetinin % 2,5 oranındaki kâr payı ve KDV’sinin davacı ücreti olduğunu, davalının anılan yasal düzenleme sonrasında eksik ödeme yaptığını, toplam 4.676.927,43 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, ödemelerin davacı tarafından tanzim edilen faturalara dayalı olarak yapıldığını, davacının ödemeleri ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin tahsil ettiğini, taraflar arasındaki cari hesap mutabakatları imzalandığını ve davacının alacaklarının bu mutabakatlarla kesinleştiğini savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davacının 5510 sayılı Yasa’da 5763 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrasında, hazinece karşılanması gereken 5 puanlık prim bedeli ile bu bedelin taraflar arasındaki sözleşme uyarınca kararlaştırılan % 2,5 oranındaki kâr payını davalıdan istediği, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğundan BK’nın 125. maddesindeki 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı, sözleşmenin 8.1. maddesine göre, davacıya yapılacak ödemede, personelin davalıya maliyeti üzerinden davacıya % 2,5 oranında kâr ve KDV’sinin ödeneceğinin, 8.4. maddesinde ise, kanuni yükümlülük değişikliklerinin mücbir neden olarak değerlendirilerek hizmet bedeline aynı oranda yansıtılacağının kararlaştırıldığı, maliyet unsuru kapsamında, davacının ödemekle yükümlü sigorta primlerinin yer aldığı, Yasa değişikliği ile prim oranı alt ve üst sınırında değişiklik yapılmadığı, primlerini düzenli olarak ödeyen işverenin ödemesi gereken primin 5 puanlık kısmının hazinece karşılanmasının
belirlendiği, bunun da mahiyet olarak teşvik olduğu, davacının bu 5 puanlık kısmı talep edebileceği, 5 puanlık kısmın maliyet unsuru içerisinde değerlendirilemeyeceği, davaya konu edilen kâr payı ve KDV istemlerinin yasal değişiklik kapsamında bulunmadığı, davacı asıl alacağının 4.459.087,40 TL, işlemiş faizinin 16.721,57 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile takibin 4.475.808,97 TL üzerinden devamına, asıl alacak olan 4.459.087,40 TL’ye % 9’u aşmamak üzere avans faizi yürütülmesine, asıl alacağın % 40’ı olan 1.790.323,58 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 17.12.2014 tarih ve 4937 E., 8193 K. sayılı ilamı ile onanmıştır.
Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 3,20 TL harç ve takdiren 261,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 01.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.