Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/241
Karar No: 2014/1351
Karar Tarihi: 13.02.2014

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/241 Esas 2014/1351 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2014/241 E.  ,  2014/1351 K.

    "İçtihat Metni"


    Esas No : 2014/241
    Karar No : 2014/1351
    Tebliğname No : KYB- 2013/398506

    Görevi ihmal suçundan sanık A.. G.."ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 257/2, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair Akhisar 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/06/2009 tarihli ve 2008/172 Esas, 2009/367 sayılı Kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içinde yeniden suç işlediğinden bahisle 5271 sayılı Kanunun 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Kanunun 257/2, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanunun 51. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine, 1 yıl 5 ay 15 gün denetim altında tutulmasına, aynı Kanunun 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 18/04/2013 tarihli ve 2013/196 Esas, 2013/308 sayılı Kararının;
    Dosya kapsamına göre;
    1- 19/10/2010 tarihli ve 27790 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6086 sayılı Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 257"nci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “kazanç” ibarelerinin “menfaat”, birinci fıkrasında yer alan “bir yıldan üç yıla kadar” ibaresinin “altı aydan iki yıla kadar”, ikinci fıkrasında yer alan “altı aydan iki yıla kadar” ibaresinin “üç aydan bir yıla kadar” ve üçüncü fıkrasında yer alan “birinci fıkra hükmüne göre” ibaresinin “bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile” şeklinde değiştirilmiş olması karşısında, somut olayda, hükmün açıklandığı 18/04/2013 tarihinden önce yürürlüğe giren söz konusu düzenleme nedeniyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme gereğince lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2- Kabule göre de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmükurabilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, denetim süresi içersinde kasten yaralama suçunu işleyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün, değiştirilmeksizin açıklanmasıyla yetinilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,
    3- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53/3. maddesinde yer alan “Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.
    Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ertelenen sanık hakkında kendi altsoyu üzerindeki velayet vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 10/12/2013 gün ve 94660652-105-45-10514-2013/18647/75431 sayılı kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
    (1) No’lu kanun yararına bozma talebinin incelenmesinde;
    5252 sayılı Yasanın 9. maddesinin birinci fıkrasındaki düzenleme ve içtihatlar nazara alındığında 1 Haziran 2005 tarihinden sonra kesinleşecek hükümlerde lehe yasa uyarlamalarının, duruşmalı veya duruşma açılmadan da yapılabileceği, bu talebin mahkemesinden her zaman istenebileceği ve anılan karara karşı itiraz yolunun da açık bulunduğu ve açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerektiği anlaşıldığından, açıklanan hükümde TCK"nın 257/1-2. maddelerinde 6086 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin yerel mahkemece değerlendirilmediğine yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
    (2) ve (3) No’lu kanun yararına bozma taleplerinin incelenmesinde ise;
    Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkında daha önce kurulan hüküm ilk şekliyle açıklanır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar, temyiz veya kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay’ca yapılacak inceleme sonucunda giderilir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükümde kural olarak mahkemece bir değişiklik yapma imkanı bulunmamaktadır. Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık bakımından ise, yerine getirememe nedeni başta olmak üzere durumu değerlendirilip cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulabilir.
    Somut olayda, sanık hakkında 12/06/2009 tarihli karar ile görevi ihmal suçundan TCK"nın 257/2, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca verilen 1 yıl 5 ay 15 gün hapiscezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın deneme süresinde yeniden suç işlemesi karşısında; hükmün aynı şekilde açıklanmasına karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, açıklanan hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmesi, keza 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53/3. maddesinde yer alan “Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ertelenen sanık hakkında kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi kanuna aykırı ve bu itibarla (2) ve (3) no’lu kanun yararına bozma talepleri yerinde görüldüğünden Akhisar 2.Asliye Ceza Mahkemenin 18/04/2013 tarihli ve 2013/196 Esas, 2013/308 sayılı Kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca cezanın ertelenmesinin kazanılmış hakka konu olması nedeniyle bu hususun sanık aleyhine sonuç doğurmayacak şekilde BOZULMASINA, 53/1-c bendindeki uygulama hatasının ise CMK"nın 309. maddenin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiyle hükümde yer alan, “TCK."nun 53/1-c bendindeki hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin kısmının koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına” şeklindeki kısmın hüküm fıkrasından çıkartılarak, fıkraya “cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun uygulanmamasına” ibaresinin eklenmesine, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 13/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi