12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/18277 Karar No: 2012/3082
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/18277 Esas 2012/3082 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/18277 E. , 2012/3082 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/04/2011 NUMARASI : 2011/434-2011/362
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Bilindiği üzere dava şartlarından olan husumet (sıfat) ehliyeti, davanın tarafları arasındaki ilişki ile ilgili olup, dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilebilmesi için bu kişilerin gerçekten davacı ve davalı sıfatlarını haiz olmaları gerekir. Bir subjektif hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı), kural olarak o hakkın sahibine aittir(aktif husumet). Bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü (borçlu) olan kişi olup, doktrinde buna da pasif husumet (veya davalı sıfatı) denilmektedir (B.Kuru Medeni Usul Hukuku sf:222, 1993 baskı Ankara). Husumet ehliyeti, dava şartı olup mahkemece re"sen dikkate alınmalıdır. Somut olayda takip, Ş.. U.. tarafından borçlu M.. Z.. aleyhine yapılmakta olup, şikayetçi M.. U.. icra takibinin tarafı ve takip konusu hakkın sahibi değildir. Takip konusu hakkın kendisine temlik edildiğine ilişkin bir kayıt da dosyada bulunmamaktadır. Şikayetçinin adının Ş.. U.. olması gerektiğine dair Av..... tarafından karar tarihinden sonra verilen 28.04.2011 tarihli dilekçe de sonuca etkili bulunmamaktadır.Bu durumda mahkemece şikayetçinin isteminin husumet (sıfat) yokluğundan reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.