12. Ceza Dairesi 2019/10760 E. , 2021/3629 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 62, 53, 58. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü saat 09.00 sıralarında sanık ... idaresindeki çekiciye bağlı dorse ile meskun mahal dışında, 8 metre genişliğinde, bölünmüş, tek yönlü, iki şeritli, virajlı ve asfalt kaplı yolda Turgutlu istikametinden Devlet Karayolunu takiben ... istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalli virajda hız azaltmak adına tadbik ettiği ani frende zeminin ıslak olması nedeniyle yönetimindeki vasıtayı kaydırarak kontrolsüzce sağa doğrultu değiştirdiği sırada, yolun sağında yolcu indirmek için duraklayan sürücü ... sevk ve yönetimindeki otobüse çarpması ile meydana gelen ve sanığın tam kusurlu olarak iki kişinin kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-CMK"nın ""Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar"" başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş olup; TCK"nın 50, 51. maddelerinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın geçmişi, kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği, sanık müdafiinin 22/02/2016 tarihli celsede lehe hükümlerin uygulanmasına ilişkin talebi de bulunduğu halde adli sicil kaydında kasıtlı suçtan sabıkası bulunmayan sanık hakkında, erteleme ve paraya çevirme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması suretiyle CMK"nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması;
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan “failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
3-5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.