Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2020
Karar No: 2021/2770
Karar Tarihi: 24.05.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2020 Esas 2021/2770 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/2020 E.  ,  2021/2770 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ .... HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08.04.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ... Taş. İnş. ve San. Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ..., davalılar ... vd. vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen temyiz eden davalı ... mirasçıları vekili Avukat gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..."un tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
    Davacı, 1408 ada 11 parsel sayılı taşınmazın gerçek maliki olduğunu, ancak yolsuz bir tescil ile taşınmazın davalı ... adına tapuya kaydedildiğini, ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/299 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini, kararın da onandığını ancak karar düzeltme aşamasında kayıt malikinin davaya sonradan dahil edilmesi ile taraf teşkili sağlanamayacağı gerekçesiyle kararın bozulduğunu ve davanın reddine karar verildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmiştir.
    Davalı Şirket, üzerinde hiç bir şerh bulunmayan taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, iyi niyetli olduğunu, diğer davalılar; tescil tarihi itibariyle aradan 46 yıl geçtiğini, hukuki yarar yokluğu ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, tescilin yolsuz olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1408 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 29.01.1970 tarihinde kesinleşen kadastro tespiti ile senetsizden Kaşçı Hoca oğlu... diye bilinen ... oğlu... adına tespit ve tescil edildiği, 11.03.1970 tarihinde... mirasçıları ... ve ... adına intikal ettiği, imar uygulaması ile taşınmazın
    07.06.2007 tarihinde 2492 ada ... parsel (... ve ...payı toplam 1031/2400) ve 2509 ada ... parsel (... ve ...payı toplam 41/3300) sayılı taşınmazlara ayrıldığı, 2492 ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ...payının 30.04.2015 tarihinde mirasçılarına intikal ettiği, ... ve ...mirasçılarının 2492 ada ... parsel sayılı taşınmazdaki toplamda 1031/2100 paylarını 14.05.2015 tarihinde davalı Şirket’e temlik ettikleri, 2509 ada ... parsel sayılı taşınmazın 14.03.2017 tarihinde tekrar imar uygulamasına tabi olması ile taşınmazın 2823 ada 4, 2832 ada ..., 2848 ada ..., 2885 ada 3 ve 2901 ada ... parsellere ayrıldığı, her bir parselde ... ve ...paylarının toplam 41/3300 olduğu, ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/299 esas ve 2004/403 karar sayılı davasında davacının... olduğu (eldeki davanın davacısı olan), davalının ise tapu sicil müdürlüğü olduğu, aşamada kayıt maliki görünen...’ın ve mirasçılarının davaya dahil edildiği, eldeki dava ile aynı gerekçelerle dava konusu taşınmaz için tapu iptali ve tescili talep edildiği, mahkemece tescilin yolsuz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği, .... Hukuk Dairesi tarafından kararın onandığı, karar düzeltme incelemesinde ise davanın kayıt malikine karşı açılmadığı ve dahili davalı müessesesi ile bu eksikliğin giderilemeyeceği için davanın reddi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği, mahkemece de bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verildiği, davalı Şirket tarafından 2492 ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi için ... .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/507 esas sayılı davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Şirket dışındaki davalılar yönünden yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı Şirket dışındaki davalıların temyiz itirazlarının reddine,
    Hemen belirtilmelidir ki; hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla 4721 s. Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) ....maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988. ve 989., tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023. maddesinin özel hükümleri getirilmiştir.
    Bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır. İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke TMK"nin 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin .... fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür.
    Ne var ki; tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse diğer yanda ise kendisi için maddi, hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunmaktadır.
    Bu nedenle, yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı, kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta, şeklen iyi niyetli gözükeni değil, gerçekten iyiniyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması, bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Nitekim bu görüşten hareketle, "kötüniyet iddiasının def"i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı” ilkeleri 08.11.1991 tarih l990/4 esas l99l/3 sayılı İçtdihadı Birleştirme Kararında kabul edilmiş, bilimsel görüşlerde aynı doğrultuda gelişmiştir.Öte yandan, vakıa ve karinelerden, halin icaplarından kendisinden beklenen özeni sarfetmemiş olması itibariyle kanunen iyiniyet iddiasında bulunamayacağı belirmiş olan kimsenin TMK’nın 1023. maddesinden yararlanamayacağında bir tereddüt bulunmamaktadır.
    Somut olayda, mahkemece davalı Şirket’in iyiniyetli olup olmadığı bakımından hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca, mahkemece taşınmazın temlik alındığı döneme ilişkin davalı Şirket kayıtlarının getirtilmesi, dava konusu taşınmazın hisseli olduğu dikkate alınarak temlik tarihinde dava konusu payın rayiç değerinin tespit ettirilmesi, ortaklığın giderilmesi dava dosyası getirtilerek davalı Şirketin taşınmazın davalı olduğunu öğrenme ve eldeki davaya müdahil olma durumu hakkındaki iddialarının hep birlikte değerlendirilmesi ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalı Şirketin açıklanan nedenlerden ötürü yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/.... maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun′un 371/...-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer davalıların temyiz taleplerinin reddine, dosyanın kararı veren ... .... Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24/05/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    -KARŞI OY-
    Dava yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiş, davalıların istinaf başvurusu da bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmiştir. Çoğunlukla ayrıldığımız tek husus tapu kayıt maliki şirketin TMK 1023 maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağı konusudur.
    Dosya içeriğine toplanan delillere göre hem ilk derece mahkemesinin hem de bölge adliye mahkemesinin kararları doğrudur. Şöyle ki; eldeki dava 07.01.2015 tarihinde açılmış dava konusu davalılar adına kayıtlı pay ise dava açıldıktan sonra 14.05.2015 tarihinde davalı şirkete satış yolu ile temlik edilmiştir. Davalı şirket ... merkezde inşaat işi ile iştigal eden bir şirket olup taşınmaz da aynı yerdedir. Davalı şirket hisseli bu taşınmazı değerinin çok altında bir bedelle satın almıştır. Davalı tanığı ... beyanında dahi devam eden davadan haberdar olduğunu söylemiştir. Şirket basiretli davranma yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Vakıa ve karinelerden, halin icaplarından kendisinden beklenen özeni sarfetmemiş olması itibariyle kanunen iyiniyet iddiasında bulunamayacağı belirlenmiş olan davalı şirketin TMK 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağı tereddütsüzdür. Hüküm onanmalıdır. Çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi