Esas No: 2014/268
Karar No: 2014/302
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2014/268 Esas 2014/302 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ HUKUK BÖLÜMÜ ESAS NO : 2014 / 268 KARAR NO : 2014 / 302 KARAR TR : 3.3.2014 |
ÖZET: Yararına görev itirazında bulunulan yargı merciince aynı davada görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle; 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.
|
K A R A R
Davacı : Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketi
Vekili : Av. E.D.
Davalı : Başakşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av.Y.Ş.
O L A Y : Davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalanan 34…. plakalı aracın, 15.07.2011 tarihinde İstanbul İli, Kayaşehir istikametinden Başakşehir istikametine doğru seyrederken, davalı Başakşehir Belediye Başkanlığının sorumluluğunda bulunduğu iddia olunan yoldaki beton rögar kapağına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesinde, davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle, oluşan hasara karşılık olarak ödenen 2.750,00 TL sigorta hasar bedelinin, rücuen tazmini istemiyle idari yargı yerinde dava açılmıştır.
İSTANBUL 6.İDARE MAHKEMESİ: 28.1.2013 gün ve E:2013/191, K:2013/136 sayı ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunu"nun 14.maddesi ile değişik 110. maddesinde, bu Kanundan doğan sorumluluk davalarının, (işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil) adli yargıda görüleceği hükmünün getirildiği; görev kurallarının, kamu düzenine ilişkin olduğu, görev konusunun, taraflar için bir müktesep hak oluşturmayacağı, yargı mercilerince davanın her aşamasında re"sen incelenmesi gereken bir husus olduğu ve geçmişe de etkili olacağı; davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, davanın açıldığı anda görevli olan ve yeni yasaya göre görevsiz hale gelen mahkemenin “görevsizlik kararı” vermesinin gerekeceği; yine davanın açıldığı andaki hukuki duruma göre görevsiz olan bir mahkeme, hukuksal durumlardaki değişiklikler neticesinde görevli hale gelmiş ise, mahkemenin davayı esastan çözümlemesi gerekeceğinin açık olduğu; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesinde yapılan bu yeni değişikliğe göre, bu Kanundan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğinin anlaşıldığı; nitekim Uyuşmazlık Mahkemesinin 2918 sayılı Yasanın 110. maddesi kapsamında maddenin yürürlük tarihi olan 19.01.2011 tarihinden önce idari yargı yerinde açılmış olan davaların çözümlenmesinde idari yargının yetkili ve görevli olduğuna ilişkin 04.06.2012 gün ve E.2012/107, K.2002/134 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili bu kez, aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.
Davalı idare vekili, birinci savunma dilekçesinde, davada idari yargının görevli olduğunu ileri sürerek görev itirazında bulunmuştur.
KÜÇÜKÇEKMECE 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ:14.11.2013 gün ve E:2013/127 sayı ile, davanın rücuen alacak talebini içerdiği; dayanağının özel hukuk yasaları olduğu gerekçesiyle davalı yanın, idari yargının görevli olduğu yönündeki görev itirazının reddine karar vermiştir.
Davalı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması yönündeki dilekçesi üzerine adli yargı dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı’na gönderilmiştir.
DANIŞTAY BAŞSAVCISI; Anayasanın 125"inci maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğunun hükme bağlandığı; öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2"nci maddesinin Vinci fıkrasında; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davalarının; idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaların, idari dava türleri olarak sayıldığı; idarenin yürütmekle yükümlü olduğu bir kamu hizmetinin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanan hizmet kusurunun; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi (eylemsizlik) hallerinde gerçekleştiği ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açtığı; olayda, davalı idarenin sorumluluğunda olduğu iddia edilen yolda bulunan beton rögar kapağına davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalanan 34 UB 7490 plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesinde, kamu hizmetini yürütmekle yükümlü kılınan davalı idarenin, kamu hizmetini yöntemine ve hukuk kurallarına uygun olarak yürütüp yürütmediğinin, dolayısıyla hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığının belirlenmesinin gerektiği; bu durumda, davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalanan araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan zararda davalı idarenin hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin hukuki sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2"inci maddesi uyarınca idari yargı yerlerine ait olduğundan, davanın İdari Yargı yerinde görülmesi gerektiği sonucuna varılmış olduğu gerekçesiyle; 2247 sayılı Yasa"nın 10"uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 3.3.2014 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 10. maddesinin birinci fıkrasında, “Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Yasa hükmü ile, belirtilen yargı mercilerinden birinde açılmış olan bir davanın görülmesi sırasında yapılan görev itirazının reddi üzerine, ilgili Başsavcı tarafından, görevli bulunduğu kendi yargı düzeninin görev alanına vaki müdahalenin önlenebilmesini sağlamak için konunun Uyuşmazlık Mahkemesi’ne götürülmesi suretiyle davanın henüz başlangıç safhasında iken görev sorununun çözüme kavuşturulması amaçlanmıştır.
Nitekim, 2247 sayılı Yasa’nın 10. madde gerekçesinde, “Uyuşmazlık çıkarma, yürürlükte bulunan kanunun getirdiği bir yeniliktir. Görülmekte olan bir davanın görev uyuşmazlığını, bu safhada halletmek imkânını verir. Bu madde ile uyuşmazlık çıkarma adli, idari ve askeri yargıya teşmil edilmiştir.
Bu yetki, yargı merciince görev itirazının reddi üzerine, kanun yararına olarak, uyuşmazlığın konusuna göre ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü tarafından kullanılacaktır. Bu suretle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının kabul ettiği adli, idari ve askeri yargı mercilerinin ayrılığı prensibinin ihlâli ve ayrı tanzimlere tabi tutulan adli, idari ve askeri yargı mercilerinin yekdiğerinin görev hudutlarına tecavüzleri önlenmiş olacaktır” denilmiştir.
Buna göre, ortada henüz açılmış bir dava ve bu davada bir yargı merciince verilmiş görevlilik kararı bulunması; diğer bir ifadeyle, yararına görev itirazında bulunulan yargı merciince aynı davada görevsizlik kararı verilmemiş olması gerekeceği açıktır.
Olayda, uyuşmazlığa konu edilen Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevlilik kararından önce, İstanbul 6.İdare Mahkemesince tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada verilmiş ve kesinleşmiş bir görevsizlik kararının bulunması karşısında, adli yargı yerince idari yargının görev alanına müdahalede bulunulduğundan söz etmek olanaksızdır.
Öte yandan, 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen olumsuz görev uyuşmazlığının oluşabilmesi için tarafları, sebebi ve konusu aynı olan davada en az iki yargı merciince kendilerini görevsiz görerek verilmiş ve kesinleşmiş görevsizlik kararlarının bulunması; 17. maddesinde öngörülen olumlu görev uyuşmazlığının doğabilmesi için ise, yine tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada en az iki yargı merciince kendilerini görevli sayan kararlar verilmesi; 19. maddeye göre yargı mercilerince Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulabilmesi için de, daha önce diğer yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine aynı davada kendisinin de görevsiz bulunduğu ve görevsizlik kararı veren yargı merciinin görevli olduğu kanısına varılması; 20. madde uyarınca görev uyuşmazlığı çıkarılmasında, temyiz incelemesi yapan yüksek mahkeme tarafından Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulması gerekmekte olup, incelemeye konu olan olayda, idari yargı yerinin görevsizlik kararı üzerine adli yargı yerince aynı davada verilen görevlilik kararı nedeniyle, anılan maddelerde düzenlenen görev uyuşmazlığı türlerinden biri de oluşmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen yönteme uygun bulunmayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesinde yer alan “Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder” kuralı uyarınca reddi gerekmiştir.
SONUÇ : 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 3.3.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Serdar ÖZGÜLDÜR
|
Üye Eyüp Sabri BAYDAR
Üye Nurdane TOPUZ |
Üye Ali ÇOLAK
Üye Ayhan AKARSU |
Üye Sıddık YILDIZ
Üye Mehmet AKBULUT |
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.