13. Hukuk Dairesi 2015/36748 E. , 2017/10108 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, ... İli ... ilçesi, Y. ... Mah. 9 sayılı parselde, inşaatı davalı ... ... End. ve Tic A.Ş. tarafından üstlenilen "... ... ..." sitesindeki ... Blok ... nolu mesken niteliğindeki bağımsız bölümü 406.245,00 TL. bedelle davalıdan 28.06.2005 tarihinde satın aldıklarını ve tapuda devrinin yapıldığını, ... Belediyesinin taşınmazın bulunduğu sitenin ortak alanlarında mülkiyet hakkı olduğunu iddia etmesi ve buna dayanarak ecrimisil tahakkuk ettirmesi üzerine, davalı şirketin dava konusu taşınmazın bulunduğu siteyi inşa edebilmek için sitenin ortak alanlarını Belediyeye bağışladığını öğrendiklerini, davalı şirketin burayı satarken ne sözlü ne de yazılı olarak durumdan bahsetmediğini, gölet ve yeşil alan olarak site içerisinde gösterdiğini, davalı şirketin satış yaptığı müşterilerini kandırdığını ve Belediyeye 2.766 m2. alanı bıraktığını, bu yeri kendisininmiş gibi göstererek satış yaptığını, taşınmazı satın alırken bu eksik ifa durumunu bilselerdi taşınmazı almayabileceklerini veya bu bedel üzerinden almayacaklarını, eksik ifa nedeniyle taşınmazın değerinin düştüğünü, Belediyenin encümen kararları ile ecrimsil konusunda karar verdiğini, site yönetimin ise alınan kararların mali yükünü site sakinlerine yansıtarak sitenin şimdilik yeşil alanı kullanmasına göz yumduğunu, her yıl ecrimisil bedeli ödemek zorunda kaldıklarını ileri sürürek, eksik ifa nedeniyle değer kaybının tespiti ile arazinin siteye ait olması halinde ödenmeyecek ve bugüne kadar ödenmiş ecrimisil bedelleri de göz önünde tutularak gayrimenkulün eksik ifalı olarak tesliminden itibaren avans faiziyle birlikte şimdilik 10.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın 5 yıllık zaman aşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, ayıp ihbarı bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğini, site yönetim planı ile projenin aleni ve varlığı iddia edilen ayıpların açık ayıp mahiyetinde olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, ayıp ihbarının süresinde olmadığını da belirterek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eskik ifa nedeniyle uğradığı zararın tazminini istemiş; davalı ise zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece, çelişki oluşturacak şekilde öncelikle davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususların açık ayıp niteliğinde olduğu davalının bu ayıbı gizlemek için herhangi bir hileye başvurmadığı, davacıların bu ayıplardan bağımsız bölümü satın aldıkları tarihte kolayca bilgi sahibi olabilecekleri, davacıların 4077 sayılı Kanun 4. maddesi gereğince malın teslimi tarihinden itibaren 30 gün içinde usulüne uygun olarak davalıya ayıp ihbarında bulunduğunun da ispatlanamadığı, 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından gerekçesiyle zamanaşamı nedeniyle davanın reddini karar verilmiştir. Oysaki, açılmış bir davada usulden red nedeni var ise esasa ilişkin bir inceleme yapılmadan öncelikle usulden davanın reddine karar verilmesi gerekli olup, ayrıca esastan red gerekçesi oluşturulması olanaklı değildir. Bu itibarla eldeki davada mahkemece var ise öncelikle usulü nedenle davanın reddine karar verilmesi, esas hakkında herhangi bir inceleme yapılmaması gerekir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek usulden ve esastan red gerekçesi yazılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda(1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.