5. Hukuk Dairesi 2019/10939 E. , 2020/4461 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 08/07/2019 gün ve 2019/3846 Esas - 2019/13788 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R -
İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin davada; uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce düzeltilerek onanmış; bu karara karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Dosya içindeki bilgi ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre, davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair karar düzeltme nedenleri HUMK"nun 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir.Şöyle ki; Mahkemece verilen ilk kararın, 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün 29824 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesinin 2. fıkrası ile getirilen değişiklikten önce 25.05.2016 tarihinde davacılar vekiline tebliğ edildiği ve tebliğ tarihi itibariyle 6745 sayılı Kanunun yürürlükte olmadığı hususu gözetildiğinde bozma ilamı öncesi tespit edilen bedel bakımından davalı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturamayacağı halde, Dairemizin 2019/3846 Esas 2019/13788 Karar sayılı Düzeltilerek onama ilamında, mahkemece verilen ilk karar davacı tarafça temyiz edilmediğinden, bu kararda hükmedilen bedelin davalı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağından bahisle hükmün düzeltilmesine karar verilmesi doğru değil ise de;
Davacılar vekili tarafından, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 100.000,00 TL bedel talep edildiği, Dairemiz bozma ilamı öncesi alınan ve taşınmaza dava tarihi itibariyle değer belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davacılar vekili tarafından 09.12.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebin 245.000,00 TL bedele arttırıldığı ve mahkemece verilen ilk kararda 245.000,00 TL bedele hükmedildiği, Dairemiz bozma ilamı sonrası ise taşınmaza tescil tarihi itibariyle değerlendirme yapan bilirkişi raporunda 284.634,00 TL bedel belirlendiği, ancak davacılar vekili tarafından, bozma ilamı sonrası artan bölüm için herhengi bir ek dava açılmadığı hususu gözetildiğinde, mahkemece davacılar vekilinin ıslah dilekçesi doğrultusunda, 245.000,00 TL bedele hükmedilmesi gerekirken talep aşılmak suretiyle 284.634,00 TL bedele hükmedilmesinin doğru olmadığı bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla; Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 08/07/2019 gün ve 2019/3846 Esas - 2019/13788 Karar sayılı düzeltilerek onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacılar payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm, kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar yasa hükümlerine uygundur. Arsa niteliğindeki ... ili ... ilçesi ... mahallesi 1175 ada 106 parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Davacılar vekili tarafından, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 100.000,00 TL bedel talep edildiği, Dairemiz bozma ilamı öncesi alınan ve taşınmaza dava tarihi itibariyle değer belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davacılar vekili tarafından 09.12.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebin 245.000,00 TL bedele arttırıldığı ve mahkemece verilen ilk kararda 245.000,00 TL bedele hükmedildiği, Dairemiz bozma ilamı sonrası ise taşınmaza tescil tarihi itibariyle değerlendirme yapan bilirkişi raporunda 284.634,00 TL bedel belirlendiği, ancak davacılar vekili tarafından, bozma ilamı sonrası artan bölüm için herhengi bir ek dava açılmadığı hususu gözetildiğinde, mahkemece davacılar vekilinin ıslah dilekçesi doğrultusunda, 245.000,00 TL bedele hükmedilmesi gerekirken, talep aşılmak suretiyle 284.634,00 TL bedele hükmedilmesi,
Kabule göre de;
2-Tesbit edilen tüm bedele dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde faiz yürütülmesine karar verilmesi,Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin çıkartılmasına, yerine (Davanın kabulü ile 245.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara tapu ve miras hisselerine göre verilmesine,) cümlesinin yazılmasına.Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve karar düzeltme harcı peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, H.U.M.K’nun 442. maddesi gözönünde bulundurularak takdiren 450,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyen davalı idareden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 12/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.