Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/22450
Karar No: 2017/10094
Karar Tarihi: 24.10.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/22450 Esas 2017/10094 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/22450 E.  ,  2017/10094 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacılardan ... ile ... evlilikleri içerisinde hamilelik haberini aldıklarını ve gebelik takibi için davalı özel hastaneden diğer davalı doktorların takibine girdiğini, ilk muayeneden erken doğum gerçekleşene kadar sorunlu bir gebelik olduğunun zaman zaman söylendiğini fakat gerekli tahliller yapılarak neticeten sağlıklı bir gebelik olduğu yönünde görüş bildirildiğini, davalı özel hastanede doğum gerçekleştiğinde bebeğin mide borusunun kapalı, kalbinde üç delik ve damarda bir yırtık, ayağında anomali ve akciğerlerinin gelişmemiş bir bebek olarak dünyaya geldiğini, bu durumun gebelikte fark edilip en geç 10. haftada gebeliğin sonlandırılması gerektiğini, davalı doktorların gerekli özen ve ihtimamı göstermeyerek bu durumun meydana gelmesine sebebiyet verdiklerini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak çocuğun iş göremezlik tazminatı için 1.000,00 TL, bakıcı parası olarak 1.000,00 TL davacı ..."ın tedavisi için 1.000,00 TL davalı ..."in gelir kaybı için 1.000,00 TL, çocuğun tedavi ve ilaç giderleri için 3.000,00 TL, çocuğun özel beslenmesi nedeniyle 2.000,00 TL maddi tazminat ile çocuğun çektiği acılar nedeniyle 25.000,00 TL, anne için 15.000,00 TL, baba için 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 59.000,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar, kendilerine herhangi bir kusur atfedilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar ... ve ... , müşterek çocukları ... ’ın henüz ana rahminde iken, davalı özel hastane doktorları diğer davalılar tarafından kontrollerinin yapıldığı, yaşanan gebeliğin sorunlu bir gebelik olduğu ve durumun henüz ana rahmindeyken fark edilip kendilerinin konuyla ilgili aydınlatılması ve müdahale edilmesi gerekirken, ihmalleri neticesinde sürekli sağlık sorunları olan bir çocuğun dünyaya geldiğini ileri sürerek, maddi ve manevi zararlarının tazminini isteği ile eldeki davayı açmıştır. Davalılar kendilerine atfedilebilecek kusur bulunmadığını savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır. (BK. 386-390) Vekil vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Vekilin sorumluluğu genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. Vekil işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur. (BK.321/1 md.) O nedenle, Doktor ve hastanenin meslek alanı içinde olan bütün kusurları, hafifte olsa, sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Vekil, hastasının zarar görmemesi için, mesleki tüm şartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında ve gecikmeksizin saptayıp, somut durumun gerektirdiği önlemleri eksiksiz biçimde almak, uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulamak zorundadır. Asgari düzeyde dahi olsa, bir tereddüt doğuran durumlar da, bu tereddüdünü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve bu arada da, koruyucu tedbirleri almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında bir seçim yapılırken, hastanın ve hastalığın özellikleri göz önünde tutulmak, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınılmak ve en emin yol seçilmelidir. Gerçekten de müvekkil (hasta), mesleki bir iş gören vekilden, tedavinin bütün aşamalarında titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemek hakkına sahiptir. Gereken özeni göstermeyen vekil, BK.nun 394/1 maddesi hükmü uyarınca, vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır.
    Somut olayda, Adli Tıp Raporu nazara alınarak hüküm kurulmuştur. Adli Tıp Kurumu raporunda davacıların müşterek çocuklarında mevcut sağlık problemlerinin gebelik sürecinde usg ile tespit edilemeyebileceği ve davalılara kusur yüklenemeyeceği şeklinde görüş bildirilmiştir. Ne var ki, Adli Tıp kurumu raporu davacıların itirazlarını tam anlamıyla karşılayamamış olup, mahkemece, davacının davalı hastanede yapılan teşhis ve tedavinin tıp kurallarına diğer bir deyişle mesleki standartlara uygun olup olmadığı, bebekte mevcut sağlık sorunlarının gebelikte usg ile tespit edilip edilemeyeceği, tespit edilebilseydi rahim tahliyesi şartlarının oluşup oluşmadığı hususları üzerinde de durularak, Üniversitelerin ilgili bilim dallarından seçilecek akademik kariyere sahip aralarında uzmanların bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle sonucuna uygun karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi