Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/4100 Esas 2016/2975 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4100
Karar No: 2016/2975
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/4100 Esas 2016/2975 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/4100 E.  ,  2016/2975 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacılar ... ve diğeri aleyhine 12/02/2009 gününde, davalı-karşı davacılar ... ve diğeri tarafından, davacı-karşı davalı ... aleyhine 16/02/2009 gününde, verilen dilekçeler ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 02/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalı-karşı davacıların diğer temyizine gelince;
a) Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı-karşı davalı, davalı ...’in kendisine hakaret ettiğini ve bıçakla kendisini yaraladığını belirterek velayeten ...’den uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiş, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamıştır.
Davalı-karşı davacı, davacı-karşı davalının kendisine tokat atmak ve hakaret etmek suretiyle kişilik haklarına zarar verdiğini iddia ederek uğradığı zararın ödetilmesini istemiş, asıl davanın da reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, asıl dava yönünden haksız eylemin sabit olduğu gerekçesiyle ıslah edilen maddi tazminatın ve talep edilen manevi tazminatın davalılardan alınıp davacıya ödetilmesine karar verilmiştir. Karşı davanın ise şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, dava dilekçesinde haksız eylem faili ...’in dava edildiği, ...’in ise velisi sıfatıyla taraf gösterildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca yargılama sırasında reşit olan davalı ...’in hem asıl hem de karşı davada kendi adına vekâletname sunduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda, dava dilekçesinde ve olay anlatımında Türk Medeni Kanunu’nun 369. maddesine de dayanılmadığına göre veli ...’in da ayrıca davalı olarak gösterilip tazminatın her ikisinden tahsili biçiminde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulmasını gerektirmiştir.
b) Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamış ve dava Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yürürlükte iken açılmıştır. Ayrıca dosya kapsamından davacının yaralanmasında gelişen bir durumun bulunmaması da göz önüne alındığında, talebin ıslah ile artırılması mümkün değildir. Bu nedenle, mahkemece maddi tazminat istemi yönünden ıslah edilen talep esas alınarak karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
c) Davalı-karşı davacı ...’in karşı davası yönünden, davacı-karşı davalının tokat atmak suretiyle yaralama ve hakaret eylemlerinin tüm dosya içeriğinden sabit olduğu anlaşılmakla manevi tazminat istemi yönünden uygun bir miktara hükmedilmesi gerekirken karşı davanın reddedilmiş olması doğru görülmemiş, açıklanan bu nedenle de kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b-c) sayılı bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.