Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/16212 Esas 2017/2869 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/16212
Karar No: 2017/2869
Karar Tarihi: 03.05.2017

Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/16212 Esas 2017/2869 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapmaktan suçlanmış ve mahkum edilmiştir. Ancak, içtihat metninde belirtilen eksiklikle ilgili olarak, sanık hakkında en ağır cezayı içeren mahkumiyet hükmüne ilişkin ilamın esas alınması gerektiği vurgulanmıştır. Temyiz olmadığı için dava bozulmamıştır. Mahkeme kararında, TCK'nın 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı infaz aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Yargılama sürecinde işlemlerin kanuna uygun ve vicdani kanıtlara dayalı olduğu ve suç tipi ve yapılan yaptırımların doğru belirlendiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, sanığın temyiz itirazı reddedilerek hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 53. maddesi belirtilmiş ve Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı da atıfta bulunulmuştur.

20. Ceza Dairesi 2015/16212 E. , 2017/2869 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : 14. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık hakkında tekerrür uygulamasında en ağır cezayı içeren mahkumiyet hükmüne ilişkin ilamın esas alınması gerekirken daha az cezayı içeren ilamın esas alınması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak, hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, 03.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.