5. Ceza Dairesi 2012/14687 E. , 2014/1336 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 5 - 2012/109085
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2011
NUMARASI : 2009/461 Esas, 2011/1064 Karar
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Antalya TEDAŞ Aksu İşletme Şefliğinde vekaleten işletme şefi olarak görev yapan sanığın, olay tarihinde katılan Y.. K.. ve kardeşi M. K.."ın zilyetliklerindeki arazilerde kurulu bulunan 8570 ve 8460 numaralı abonelikleri, zilyetlik devir sözleşmesi ve diğer belgeleri incelemeden H.. K.. adına değiştirdiği iddia edilen olayda;
Sanığın savunmasında, suça konu işlemi müşteriler servisinin onayını alarak ve işletmede görevli M.. K.. aracılığıyla gerekli araştırmayı yaptıktan sonra gerçekleştirdiğini savunması, bunun tanık M.. K.. tarafından da doğrulanması ve muhakkik M.. A.. tarafından düzenlenen ön inceleme raporunda abonelik devir işlemlerinin mevzuata uygun olarak yapıldığının belirtilmesi karşısında, sanığın eyleminin hangi surette görevin gereklerine aykırılık oluşturarak kamunun zararına, kişilerin mağduriyetine ya da haksız bir menfaat sağlanmasına sebep olduğu açıklanmadan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Hükümden önce 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunun 1. maddesi ile TCK"nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan "kazanç" sözcüğünün "menfaat" olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının da indirilmesi karşısında TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü karşısında sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğunun nazara alınmaması,
Sanığın son savunmasında lehe hükümlerin uygulanmasını talep ettiği halde, TCK"nın 62. maddesi, uyarınca sanığın geçmişi sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki etkileri gibi hususları içeren takdiri indirim nedenlerinin varlığı tartışılıp kararda gösterilmeden, "sanığın inkara yönelik davranışları" biçimindeki yasal olmayan yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK"nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, suça konu olayda somut olarak belirlenen herhangi bir zararın bulunup bulunmadığı araştırılmadan, kayden sabıkasız olan ve pişmanlık gösterdiğinden bahisle tekrar suç işlemeyeceğine yönelik olarak mahkemece kanaat oluştuğu gerekçesiyle cezası ertelenen sanık hakkında "sanığın müştekinin zararını gidermemiş olması" biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmamasına karar verilmesi,
Sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının kısa süreli olduğu ve ertelendiği gözetilmeden TCK"nın 53/4. maddesinin hükmüne aykırı olarak 53/1-2-3. maddesi gereğince hak yoksunluğuna karar verilmesi,
Suçu 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkiyi kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.