Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/27032
Karar No: 2022/1171
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/27032 Esas 2022/1171 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2021/27032 E.  ,  2022/1171 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı
    HÜKÜM : Çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Müşteki Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
    6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re'sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    Suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Oluşa uygun kabule göre olay tarihinde on beş - on sekiz yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği çocuğun cinsel istismarı suçunun 5237 sayılı TCK’nın 103/1. maddesinde düzenlenip, öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-d, 66/2. maddelerinde belirtilen 10 yıllık olağan dava zamanaşımına tabi bulunduğu, Yargıtay kapatılan 14.Ceza Dairesinin 18.07.2017 ve 21.01.2020 tarihli bozma ilamlarıyla ilk derece mahkemesince verilen önceki mahkumiyet hükümlerinin ortadan kalktığı ve bu durumun zamanaşımını kesen bir neden olarak suça sürüklenen çocuk aleyhine yorumlanamayacağı nazara alınarak zamanaşımını kesen son işlem olan 26.11.2008 tarihli suça sürüklenen çocuğun ilk mahkeme sorgusu ile karar tarihi arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında bu suçtan görülen kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 14.02.2022 tarihinde Başkan vekili ...'in karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY

    Suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan görevsizlik kararı vererek dosyanın Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, mahkemece 08.11.2012 tarihinde 103/1,103/6,43/1,62/1 maddelerinden mahkumiyet hükmü kurduğu, bu hükmün temyizi üzerine kapatılan Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 16.05.2017 gün ve 2014/7409 Esas ve 2017/2632 Karar sayılı ilamı ile suça sürüklenen çocuğun savunma hakkının kısıtlanması ve kabule göre de lehe kanun değerlendirmesinin yapılması gerekiği nedeniyle bozulduğu, bozma kararına uyan mahkemenin 12.12.2017 tarihli mahkumiyet kararını verdiği ve bu kararında temyizi üzerine aynı Dairece 21.01.2020 gün ve 2018/6043 Esas, 2020/607 sayılı kararı ile 6545 sayılı Kanunun daha lehe olmasından dolayı yerel mahkeme hükmünü bozulduğu ve mahkemece bozma kararına uyarak 20.03.2021 tarihli mahkumiyet kararının verildiği, bu haliyle 5237 TCK'nın 67/2-d bendi uyarınca 08.11.2012, 12.12.2017 ve 20.03.2021 tarihli mahkumiyet hükümlerinin zaman aşımını kestiğinin anlaşılması karşısında, bozma kararlarının önceki mahkumiyet hükümlerini ortadan kaldırdığı ve zaman aşımını kesen bir neden olarak sanık aleyhine yorumlanamayacağından zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği yönünde oluşan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi