23. Hukuk Dairesi 2015/7551 E. , 2016/5212 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :. ...
Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin borçlarının, aktifinden fazla olduğunu, ibraz edilen iyileştirme projesinin hayata geçirilmesi halinde borca batıklıktan kurtulacağını ileri sürerek, iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahil .., davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin borca batık olduğunun tespit edildiğini, davacı şirketin ... 3.807.966,84 TL kesinleşmiş vergi borcu bulunduğunu, iyileştirme projesinde yer alan hususların ve hedeflerin gerçekleşmesinin kısa dönemde mümkün olmadığı, iflas ertelemesi talep edilen iyileştirme projesinin ciddi ve uygulanabilir nitelikte olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine ve davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK"nın 179. maddesi). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir. Mahkeme, İİK"nın 166/2. maddesine uygun ilan yapmalı, borca batıklığı, TTK’nın 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiçdeğerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir.
Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır.
Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir.
../..
S.2.
Somut olayda mahkemece TTK"nın 376. maddesi kapsamında inceleme yapılmamış , son kayıtlar incelenmeden reel durum araştırması yapılmadan borca batıklığın tespiti cihetine gidilmiştir.
Mahkemece borca batıklığın yukarıda açıklanan şekilde tespit edilmeden davaya devam edilerek, davacı şirketin borca batık olduğu gerekçesiyle, davanın reddine ve iflasa karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.