Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/10060
Karar No: 2021/1232
Karar Tarihi: 15.02.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/10060 Esas 2021/1232 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, taşınmaz malın aynına yönelik elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, vekil edenine ait taşınmazlara geçerli bir sebebe dayanmaksızın davalıların müdahalede bulunduğunu açıklayarak, haksız elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalılar temyiz etmiştir. Dosya incelendiğinde, dava harçları tamamlanmadan işlem yapılamayacağına dair kanun maddeleri gereği harçlarının yatırılmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca, davanın açıldığı taşınmazların değerleri tespit edilmeden harç ikmali yapılmamıştır. Bu sebeple, hüküm bozulmuştur. Paylı mülkiyetten kaynaklanan bir sorunun tespiti söz konusu olduğu için, talebin paydaşlar arası meni müdahale esaslarına göre değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hükümde, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120/1., 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413., 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. ve 32. m
8. Hukuk Dairesi         2018/10060 E.  ,  2021/1232 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı vekili, vekil edenine ait 86, 87 ve 88 parsel sayılı taşınmazlara geçerli bir sebebe dayanmaksızın davalıların müdahalede bulunduğunu açıklayarak, haksız elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş, davalılar davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    1.İddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120/1. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil ve eski hale getirme bedelleri toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).
    Somut olayda, dava 7.000,00 TL üzerinden harçlandırılarak açılmış, yargılama sırasında dava değerine esas olacak şekilde, davaya konu 87 ve 88 parselin zemin değeri tespit ettirilmemiş, keza 86 parsel yönünden değer tespiti yaptırılmış ise de, her üç parsel yönünden harç ikmali yaptırılmamıştır.
    Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun (temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.
    Hal böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak davaya konu 87 ve 88 parselin keşfen saptanacak, 86 parsel yönünden saptanmış zemin değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.
    2.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, dava dilekçesinde 168 ada 86, 87 ve 88 parsel sayılı taşınmazlara davalıların müdahalelerinin önlenmesinin istendiği, davalıların kullandıkları yeri taşınmazın hissedarlarından kiraladıklarını beyanla davanın reddini savunduğu, yargılama devam ederken davalılardan ..."un 86 parsel sayılı taşınmazın 1/24 hissesini satın aldığı, diğer davalı ..."nin ..."un annesi olduğu, Mahkemece 86 parsel yönünden davanın kabul edildiği anlaşılmıştır.
    Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu"nun 688 ve devamı maddelerinde paylı mülkiyete ilişkin yasal düzenlemelere yer verilmiştir. Kanun"un 688/3. maddesi "paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur." hükmünü içermektedir.
    Hemen belirtilmelidir ki; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı veya kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Somut olaya gelince; davalı ... yargılama devam ederken taşınmazda hak sahibi olduğuna göre; davada ileri sürülen talebin paydaşlar arası meni müdahale esaslarına göre değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüne usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi