11. Hukuk Dairesi 2016/13332 E. , 2018/4758 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/07/2016 tarih ve 2015/224-2016/224 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait "..." ibareli markanın davalı TPE tarafından tanınmış marka olarak tescil edildiğini, davalı şirketin 2014/02238 sayılı "..." ibareli kötüniyetli marka tescil başvurusuna müvekkilinin "..., ......, ......, ......" ibareli markalarına dayanarak yaptığı itirazın davalı TPE"nin YİDK"nca nihai olarak reddedildiğini, oysa başvuruya konu işaret ile müvekkili markaları arasında iltibasa sebep olacak derecede benzerlik bulunduğunu, işaretin aynı sınıflarda tescilinin istendiğini, tüketicinin firmalar arasında bağ kuracağını, başvuruya konu işaretin müvekkilinin seri markalarından sanılacağını, davalı şirketin daha önce de bir çok kez müvekkiline ait markaların benzerlerini tescil ettirmek istediğini ileri sürerek TPE YİDK"nın 2015-M-3178 sayılı kararının iptalini, 2014/02238 sayılı "..." ibareli başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, davalı şirket başvurusunun süt anlamına gelen "..." ve çiko...daki "..." ibarelerinin birleştirilmesi ile özgün bir şekilde oluşturulduğunu, davacı markalarına çağrışım yapmadığını, sütlü çiko... izlenimi uyandırdığını, benzerliği olmayan işaretlerin karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, "..." ibaresinin özgün ve fantezi bir marka olduğunu, müvekkiline ait markanın görsel, işitsel, kavramsal açıdan davacı markalarından farklılık taşıdığını, bağlantı kurulması dahil karıştırma ihtimalinden söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflara ait markaların aynı emtiayı kapsamakla birlikte işaretler arasında ortalama tüketiciyi iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, uyuşmazlığın, hakimin hukuki bilgisi ile çözümlenebilecek nitelikte olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.