Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/12133 Esas 2020/4571 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/12133
Karar No: 2020/4571
Karar Tarihi: 15.09.2020

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/12133 Esas 2020/4571 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkum edildi. Sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilen hüküm incelendi ve sanığın yokluğunda verilen hükümün usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve temyiz süresinin geçtiği belirtildi. Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz talebi incelenirken, suçun trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu olduğu ve temel ceza miktarının üç aydan iki yıla kadar hapis cezası olduğu anlaşıldı. Basit Yargılama Usulü başlıklı Kanunun uygulanması gerektiği belirtilse de, Anayasa Mahkemesi'nin yaptığı bir iptal kararı sonucu CMK madde 251'in 3. fıkrasına göre mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir şeklindeki düzenlemenin uygulanması gerektiği belirtildi ve bu nedenle dosyanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği bildirildi. Kanunlar: TCK madde 179/3-2, 62, 50/1-a, 52/2-4; CMK madde 251, Anayasa Mahkemesi kararları.
12. Ceza Dairesi         2019/12133 E.  ,  2020/4571 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
    1-Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanığın yokluğunda verilen hükmün 16.12.2015 tarihinde sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın hükmü CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 24.12.2015 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE;
    2-Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesine gelince;
    Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 179. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlenen ""trafik güvenliğini tehlikeye sokma"" suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan iki yıla kadar hapis cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas - 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile; ""...kovuşturma evresine geçilmiş..."" ibaresinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesi"nin anılan iptal kararının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
    Bozmayı gerektirmiş olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 15.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.