14. Hukuk Dairesi 2015/18783 E. , 2018/4813 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 21.05.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, adına kayıtlı taşınmazının anayola cephesi olmadığından davalı ..."ye ait 75 veya 76 sayılı parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 188 ada 66 parsel sayılı taşınmaz yararına, 188 ada 76 parsel sayılı taşınmazdan 530,93 m2"lik bölümde geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek alana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle ... alanlarında nihayet bir ... aracının geçeği genişlikte (emsaline göre 2,5-3m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012 maddesi ile yeni ... Sicil Tüzüğünün "irtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Somut olaya gelince;
Mahkemece, 76 parsel sayılı taşınmaz üzerinden, bilirkişi rapor ve krokisinde B harfli ve iki numaralı alternatif olarak belirlenen 530,93 m2"lik yerden geçit kurulmuştur. Benimsenen geçit güzergahı, 76 sayılı parseli 2 parçaya bölmektedir. Kısaca, 76 sayılı parselin kullanma bütünlüğü bozulmuştur.
Bu durumda mahkemece, özellikle 75 sayılı parsel üzerinden geçit hakkı tesisi değerlendirilmelidir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanununun “Erişme kontrolü uygulanan karayollarına bağlantı, şehir geçişleri ve yerleşim” başlıklı 17. maddesine göre;
Erişme kontrolü uygulanan karayollarına bağlantılar Genel Müdürlüğün uygun gördüğü yerlerde ve şekillerde yapılır. Erişme kontrolü uygulanan karayolu çevresinin bu bağlantı noktalarına ulaşımı, toplayıcı yollarla veya bağlantı noktasına ulaşan diğer yollar vasıtasıyla sağlanır.
Erişme kontrolü uygulanan karayollarına bitişik taşınmaz sahipleri ile kiracıları veya kullananların arazilerinden erişme kontrolü uygulanan karayoluna doğrudan giriş ve çıkış hakları yoktur.
Erişme kontrolü uygulanan karayolunun şehir geçişlerinde karayolunun şehir ile bağlantı ve ilişkilerinin düzenlenmesi, Genel Müdürlüğün teklifi üzerine, Bakanlık ve ilgili belediye tarafından müştereken kararlaştırılır. İşletme hakkı verilen veya devredilen erişme kontrolü uygulanan karayollarında, şehir geçiş güzergâhının veya karayolunun şehir ile bağlantı ve ilişkilerinin değiştirilmesinde işletici şirketin görüşü alınır.
Bu bakımdan yukarıda değinilen yasa hükmü doğrultusunda, 75 parsel sayılı taşınmaz Afyonkarahisar- ... karayoluna cepheli olduğundan geçit yeri paftasına işaretlenerek ... Genel Müdürlüğüne gönderilmeli, çıkışın karayolu bağlantısı nedeniyle gerek ilgili mevzuat ve gerekse can güvenliği açısından tehlike oluşturup oluşturmadığı veya davacının katlanabileceği boyuttaki harcama ile varsa sakıncalarının giderilip giderilemeyeceği ve bunun için ne yapılması gerektiği sorulmalıdır.
Karayoluna çıkış engeli bulunduğu saptanırsa ve bunun giderilme olanağı da yok ise mahkemece yapılması gereken iş; yeniden keşif yapılarak başkaca geçit alternatiflerini tespit etmek, yapılacak araştırma ve inceleme sonucu başka yerden geçit hakkı tesis edilemeyeceğinin kesin olarak tespit edilmesi halinde ve şimdiki gibi geçit tesisinde zorunluluk varsa bunun nedenini karar gerekçesinde açıklamak, bölünen parça maliki tarafından ekonomik olarak kullanılamayacağından bölünen parça için de geçit bedeli hesaplatıp bunu da malikine ödenmek üzere depo ettirmek, böylelikle uyuşmazlığın esasını hükme bağlamak olmalıdır.
Bu yönler değerlendirilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, kurulan geçit hakkının kütük sayfasında ayrılan beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmesi ve kurulacak geçit hakkının kaç metre eninde olacağının hüküm sonucunda belirtilmesi gerekirken bu hususun da gözetilmemesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.