Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15942 Esas 2016/1538 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15942
Karar No: 2016/1538
Karar Tarihi: 04.02.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15942 Esas 2016/1538 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirketin hükümsüz fatura düzenlemesi nedeniyle davacıdan alacaklı olup olmadığı incelenmemiş ve çelişkili bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuştur. Mahkeme, daha detaylı bir inceleme yapılması gerektiğine karar vermiş ve hükmün BOZULMASINA karar vermiştir. Kanun maddeleri hakkında bilgi verilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2015/15942 E.  ,  2016/1538 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında, “Davalı vekili, 06.11.2011 havale tarihli düplik dilekçesinde müvekkilince düzenlenen faturalar mahsup edildiğinde müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığının görüleceğini beyan etmiştir. Bu durumda mahkemece davalının düzenlediği faturalar nedeniyle davacıdan alacaklı olup olmadığı üzerinde durularak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” denilmiştir.
    Dairemiz bozma kararından sonra alınıp hükme esas teşkil eden 13.11.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ise, davacının davalıdan 110.937 TL. alacaklı olduğu belirtildikten sonra sonuç kısmında bu tespit ile çelişecek şekilde davacının davalıya 110,937 TL. borç bakiyesi bulunduğu tespitine yer verilmiştir.
    Taraflar arasındaki 12.08.2008 tarihli satın alma sözleşmesinin 4. maddesinde üçer aylık dönemleri kapsar şekilde hesap mutabakatı yapılmaması halinde davalı ..."nin kayıt defter ve belgelerinin münhasır delil olduğu kararlaştırılmıştır. Anılan sözleşmenin 4. maddesinde öngörülen mutabakatın yapıldığına dair bilgi ve belgeye dosyada rastlanılamamıştır. Bu durumda aynı sözleşme hükmü uyarınca davalı şirketin defterlerinin kesin delil olarak kabulü gerekmektedir. Ne var ki, münhasır delil olarak kabul edilen davalı defterlerindeki kayıtlara itibar edilebilmesi için bu kayıtların dayanaklarının da gösterilmiş olması gereklidir. Davalının savunmasına dayanak yaptığı ciro primi, genel katılım bedeli, insört bedeli vs. gibi faturalar kendi defterinde kayıtlı bulunmaktadır. Dayanakları bulunmadıkça söz konusu kayıtların davalı lehine delil olarak kabulü doğru görülemez. Dayanaklarının bulunması halinde ise, belirtilen sözleşme hükmü gereğince davalının defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil edeceği kuşkusuzdur.
    Bu durumda mahkemece, belirtilen hususlar yönünden ve tüm çelişkileri giderecek şekilde konusunda uzman bir bilirkişiye veya bilirkişi kuruluna, davalı defter kayıtları üzerinde, dayanakları ile birlikte inceleme yaptırılarak, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile çelişkili bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.