23. Hukuk Dairesi 2016/2301 E. , 2016/5210 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : 1-... 2-... 3-...
Vek. Av. ...
Vek. Av. ...
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkillerine ait taşınmaza müvekkillerinin talebi üzerine ilgili belediyece özel imar uygulaması yapıldığını, taşınmazın bedelsiz halde %57 nispetinde yol ve park alanına ayrılarak bakiye taşınmazın tapuya tescil edildiğini, taraflar arasında düzenleme şeklinde satış vaadini havi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, inşaatın başlamasını engelleyici bir durumun olmadığını, davalı inşaat firmasınca sözleşme tarihinden bugüne kadar 3 yıl 6 ay 20 gün geçmesine rağmen inşaat ruhsatı almak için herhangi bir girişimde bulunmadığını ve hatta inşaatın projesinin bile hazırlanmadığını, TMK’nın 1009 maddesi, Tapu Kanunu"nun 26/5. maddesince yapılan değişikliğe aykırı olarak 15.01.2014 başlama tarihli ve 13.01.2014 bitiş tarihli 10 yıl süreli olarak "kat karşılığı inşaat hakkı vardır" şerhinin yazıldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile şerhin terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirket tarafından davacılara ödeme yapıldığını, davacıların sözleşmeye konu edilen taşınmazlar ile ilgili yakın tarihte imar çalışması yapılacağından haberdar olduklarını ve taşınmazların değerinin artacağını düşündükleri için bu durum kendi lehine fırsata çevirmek istediklerini, söz konusu sözleşme gereği dava konusu taşınmazla alakalı açılmış - açılacak tüm davaların neticelenmesi ve o parselde bulunan .... yerlerinin tamamının müteahhit satın aldıktan sonra ve şartların gerçekleşmesinden itibaren 30 ay içerisinde yapılacağını ancak parsellerin inşaat yapımına müsait hale getirilmediği ve imar çalışmaları neticesinde parsellerin birleştirilmesi neticesinde diğer hissedarlarla anlaşma sağlanamadığından inşaatın yapımı için ruhsat alınamadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşme içeriğinden kaynaklı ve sözleşmede belirtilen herhangi bir kısıtlama ve engelleme olmadığı halde dava tarihine kadar sözleşmenin tarafı olan davalı tarafça inşaatın yapımına ve sözleşmenin ifasına yönelik herhangi bir işlem ve eylem yapılmamış olduğu, taraflar arasında yapılan sözleşme ile davacıların mülkiyet haklarını sınırlamış oldukları ve mülkiyet haklarından doğan maddi kazanç sağlama arzuları ile akdedilmiş olan sözleşmede üzerlerine düşen yükümlülüğü yerine getirdikleri halde davalı tarafın bu sözleşmeden kaynaklı yükümlülüğünü dava tarihine kadar yerine getirmemiş olduğu, Türk Borçlar Kanunu"nun 473/1. maddesi uyarınca iş sahibinin yani davacı tarafın teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebileceğinin kabulü gerektiği, bu nedenle taraflar arasında akdedilen sözleşmeden davacı tarafın rücu hakkının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
../..
S.2.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.