Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/2437
Karar No: 2015/2343
Karar Tarihi: 23.10.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2437 Esas 2015/2343 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu kaydında yer alan zilyetlik şerhindeki bir isim hatasının düzeltilmesi için dava açılmıştır. İşlem basit bir yazım hatası olarak görülmüş olsa da, mülkiyet aktarımı riski bulunabileceği için tarafların duruşmaya çağrılması gerektiği belirtilmiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek, mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/2-ç-l ve 320/1 maddeleri hakkında da açıklamalar yer almıştır.
Hukuk Genel Kurulu         2013/2437 E.  ,  2015/2343 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “tapu kaydındaki zilyetlik şerhinde ismin düzeltilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 12.Sulh Hukuk (kapatılan Ümraniye 1. Sulh Hukuk) Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 10.12.2012 tarihli ve 2012/ 1287 E- 2012/1726 K sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 16 . Hukuk Dairesinin 11.04.2013 gün ve 2013/3281 E- 2013/ 3551 K sayılı ilamı ile;
    (....Kullanım kadastrosu sırasında Aşağı Dudulllu Adalı Mahallesi çalışma alanında bulunan 658 ada 3 parsel sayılı 140,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı üzerindeki bir katlı binanın İdris ...’nın kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tespit tutanağında ve tapu kaydında adı ve baba adının sehven "İdris ..." olarak yazıldığını belirterek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve davacının 658 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki muhdesat bilgileri beyanlar kısmındaki “İdris ...” olan ad ve baba adının “İdris oğlu ...” olarak yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydındaki zilyetlik şerhinde isim yanlışlığının düzeltilmesine ilişkin olup bu tür davalar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 382/2-ç-l maddesi kapsamında olmakla mahkemenin bu yöndeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak gayrimenkule ilişkin olup Hazineye karşı ispat yükümlülüğü bulunan ve özen gösterilmediğinde mülkiyet değişikliği sonucunu doğurabilecek olan bu tür davalarda mahiyeti gereğince tahkikat yapılmadan karar verilmesi mümkün olmadığı gibi somut olayda da olduğu üzere tahkikat sonucu gelen yazı cevaplarının duruşma açılarak taraflara okunup diyecekleri sorulmadan karar verilmesi de mümkün değildir. Bu nedenlerle davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 320/1. maddesi kapsamında kabul edilip duruşma açılmaksızın karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına ...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava tapu kaydındaki zilyetlik şerhinde isim yanlışlığının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, 658 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında beyanlar hanesinde isminin İdris oğlu ... olarak yazıldığını, tapu kaydındaki zilyetlik şerhinde ise İdris ... olarak yazıldığını, gerçekte isminin Rıza Karaman olduğunu belirterek tapu kaydındaki isminin ... olarak düzeltilmesini istemiştir.
    Davalı vekili; davacının iddialarını ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Yerel mahkemece; davanın çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu, hatanın kadastro tutanağındaki beyanlar hanesindeki "" oğlu "" ifadesinin tutanağın tapu kütüğüne aktarılması sırasında unutulmasından kaynaklandığı belirtilerek dosya üzerinden yapılan incelemeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece, yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece; tapu müdürlüğünce kesinleşmiş kadastro tutanağının ilgili hanelerindeki bilgilerin aynı şekilde tapu kütüğüne aktarılması gerekirken, bu aşamada hata yapıldığı ve "" oğlu"" ibaresi unutularak tapu kütüğüne yazıldığı bu hatanın idari yoldan kadastro tutanağı, tutanağa eklenen nüfus cüzdan fotokopisi ve ikametgah ilmuhaberi içeriğinden düzeltilmesinin mümkün olduğu, davacının idari yola başvurmayıp mahkemeden talepte bulunduğuna göre mahkemece bu hatanın düzeltilmesinin mümkün olduğu, duruşma açılmasına gerek bulunmadığı, talebin sırf yazım hatasının düzeltilmesi niteliğinde olduğu, mülkiyet değişikliği riskinin olmadığı, tarafların dosyaya gelen belgeleri her zaman inceleme hakkının bulunduğu belirtilerek direnme kararı verilmiştir.
    Uyuşmazlık; tapunun beyanlar hanesindeki yanlışlığın dosya üzerinden yapılan incelemeyle düzeltilip düzeltilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nda iki temel yargılama usulü düzenlenmiştir. Bunlar yazılı (m. 118-186) ve basit (m. 316-322) yargılama usulleridir. Davanın açıldığı mahkemeye veya uyuşmazlığın niteliğine göre uygulanacak yargılama usulü farklılık göstermektedir. Aynı Kanunun 316. maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işlerde basit yargılama usulünün uygulanacağı düzenlenmiştir.
    Basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde HMK’nun 320/1. maddesi uyarınca mahkeme, mümkün olan hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verebilmektedir.
    Asıl olan duruşma açılarak yargılamanın yürütülmesi olduğuna göre maddede belirtilen ""mümkün olan haller "" kavramının geniş yorumlanmaması gerekir.
    Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 26.6.2013 tarih, 2013/18-18 Esas, 2013/891 Karar sayılı kararında da “kişi özgürlükleri bakımından ağır sonuçlar doğuran, kişi için yeni bir hukuki statü meydana getiren” hukuki işlemlerde duruşma açılmadan evrak üzerinde karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir.
    Somut olaya dönüldüğünde davacı kadastro tutanağındaki isminin tapu kaydındaki zilyetlik şerhinde hatalı yazıldığını ileri sürerek bu yanlışlığın düzeltilmesini istemektedir. Tapu kaydında yapılacak bu tip değişiklikler mülkiyet aktarımı sonucunu doğurabileceğinden davacı ile şerh sahibinin aynı kişi olup olmadığı hususunun yöntemince araştırılması gerekir.
    Hal böyle olunca; yerel mahkemece duruşma açılmadan, davalıya savunma hakkı verilmeden ve taraf delilleri toplanmadan dosya üzerinden karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında bir kısım üyeler düzeltilmesi istenen kaydın basit bir yazım hatasından kaynaklandığını, duruşma açılmadan düzeltilmesinin mümkün olduğunu belirterek direnme kararının onanması gerektiğini dile getirmiş iseler de bu görüş çoğunluk tarafından benimsenmemiştir.
    O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 23.10.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi