Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/2424
Karar No: 2015/2342
Karar Tarihi: 23.10.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/2424 Esas 2015/2342 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde şerhin terkini davası görülmüş, mahkeme 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinin 3. fıkrasındaki on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak 5841 Sayılı Kanun ile Kadastro Kanunu'na eklenen Geçici 10. madde, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda 12/3. maddenin 3. fıkrası hükmünün uygulanacağını belirtmektedir. Dolayısıyla davacının şerhin terkini davası hak düşürücü süreyle sınırlı bırakılamaz. Yapılan temyiz başvurusu sonucunda Hukuk Genel Kurulu, mahkemenin önceki kararında direnmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna karar vermiş ve kararı bozmuştur. Detaylı kanun maddeleri ise şöyledir: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi ve 5841 Sayılı Kanun'un 2. ve 3. maddeleri.
Hukuk Genel Kurulu         2013/2424 E.  ,  2015/2342 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “şerhin terkini” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesince istemin reddine dair verilen 28.07.2011 tarihli ve 2011/61 E-2011/186 K sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 09.11.2012 gün ve 2012/9092 E 2012/ 13086 K sayılı ilamı ile;
    (..Dava, "kolay işlenir yumuşak tüf kaya" cinsi ile davacı ..."nin mülkiyetinde bulunan 429 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki "bu yer içerisindeki kiler Ali oğlu Esat Başer"e aittir" şerhinin terkini istemine ilişkindir.
    Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinin 3. fıkrasındaki on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup, hükmü davacı ... vekili temyiz etmiştir.
    25.02.2009 tarihinde kabul edilerek 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” şeklinde ekleme yapılmıştır.
    Aynı Kanunun 3. maddesi ile 3402 Sayılı Kadastro Kanununa eklenen Geçici 10. madde ise “Bu Kanunun 12. maddesinin 3.fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır” kuralını getirmiştir.
    Ancak, 5841 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinin 3.fıkrasına eklenen “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” cümlesinde yer alan "...iddia ve taşınmazın niteliğine" ibaresi ve 3. madde ile 3402 sayılı Kanuna eklenen “Geçici 10. madde” Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 günlü ve E.2009/31, K. 2011/77 sayılı kararı ile iptal edildiğinden ...’nin açtığı tapu kaydındaki şerhin terkini davası on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır.
    Hal böyle olunca, Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen iptal kararı göz önüne alınarak çekişmenin esasının incelenmesi gerekirken, davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 23.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.




    ...








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi