5. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/5230 Karar No: 2020/4435 Karar Tarihi: 12.03.2020
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2019/5230 Esas 2020/4435 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2019/5230 E. , 2020/4435 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/198 E. - 2017/184 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Aşağıda açıklanan gerekçelerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/198 Esas - 2017/184 sayılı kararının incelenmesinde;Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 112 ada 9 parsel sayılı taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine; resmi birim fiyatları esas alınarak, üzerindeki yapıya; yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle ağaçlara değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir. Davalı vekilinin temyizine gelince;Faiz başlangıç tarihinin 28.11.2016 olması gerekirken, 28.01.2017 olarak hükümde gösterilmesi,Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan (28/01/2017) tarihinin hükümden çıkartılmasına, yerine (28/11/2016) tarihinin yazılmasına,Hükmün böylece HMK"nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine,12/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.