
Esas No: 2021/637
Karar No: 2021/2732
Karar Tarihi: 09.06.2021
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/637 Esas 2021/2732 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında verilen davanın reddine dair verilen hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davadışı Kırşehir Belediye Başkanlığı arasında yol yapımı ve kaldırım düzenlemesi yapımı işine ilişkin sözleşme imzalandığını, müvekkilinin bahsi geçen iş kapsamında yaptığı çalışmalar sırasında davalı şirkete ait doğalgaz borularına zarar verildiği iddiasıyla, davalı tarafından müvekkilin taşeronu olan şirketten hasarın karşılanmasının talep edildiği, bu talebin karşılanmaması üzerine davalı tarafça bu kez davadışı Kırşehir Belediye Başkanlığından söz konusu hasar bedelinin istendiği, bunun üzerine anılan davadışı Belediye tarafından müvekkilinin hak edişlerinden 89.475,55 TL"nin kesilerek bu bedelin davalıya ödendiği, müvekkili şirket tarafından davalıya ait alt yapı tesislerine zarar verilmemesine rağmen haksız şekilde hak edişinden kesinti yapıldığını belirterek anılan bedelin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin müvekkil şirkete ait servis hatlarına ve alt yapısına zarar verdiğini, bu zarar neticesinde toplam 89.478,55 TL maliyetin oluştuğunu, davadışı Kırşehir Belediyesi ile davacı arasındaki sözleşme uyarınca davacının hak edişlerinden anılan hasar bedeli kesintisinin yapıldığını, davacının anılan Belediyeyi muhatap almaksızın müvekkil şirketten söz konusu bedeli talep etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle öncelikle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, bununla birlikte zararın malzeme ve işçilik gideri kalemlerinden oluştuğunu, piyasa rayiçlerine uygun olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davadışı Belediyenin sorumluluğunda olan yol yapım işinin davacı yükleniciye ihale yoluyla gördürülmesi esnasında davalı şirketin servis hattının zarar görmüş olmasında davacı şirketin ve davadışı Belediyenin, davalı şirkete karşı müteselsilen sorumlu olduğu, müteselsil borçlulardan davadışı Kırşehir Belediyesinin yapmış olduğu ifa sebebiyle borcun sona erdiği, dosyada mevcut bilirkişi raporunda her ne
kadar fazladan yapılan kesintinin miktarının 5.862,56 TL olduğu belirtilmekte ise de TBK’nun 165.’inci maddesi kapsamında dava dışı Kırşehir Belediyesi’nin yeterince inceleme ve araştırma yapmadan davalı tarafından talep edilen ödemeyi yapması neticesinde davacı yüklenicinin durumunu ağırlaştırdığı, bahse konu miktarın davacı tarafından ancak davadışı Kırşehir Belediyesinden istenebileceği, müteselsil borçlulardan birisinin yapmış olduğu ifa sonucunda sona eren borç sebebiyle açılacak olan davada ileri sürülen fazla veya yersiz ödeme iddiasının müteselsil borçlular arasında çözüme kavuşturulması gerektiği, borcun ödenmesinden sonra alacaklıya fazla veya yersiz ödeme iddiasının ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin davanın husumet nedeni ile reddine ilişkin olduğu halde, hüküm fıkrasında "davanın reddine" denilmekle yetinildiği, davanın husumet nedeni ile reddedildiğine ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği, diğer yandan; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT" nin 7. maddesinin 2. fıkrasına göre davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunması gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin sair istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle, davalı Kır-Gaz Kırıkkale-Kırşehir Doğalgaz Dağıtım Paz. ve Tic. A.Ş. hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince takdir olunan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nun 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK"nın 373. maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 09/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.