Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/4221 Esas 2017/6881 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4221
Karar No: 2017/6881
Karar Tarihi: 26.09.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/4221 Esas 2017/6881 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/4221 E.  ,  2017/6881 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Dava, iş kazası iddiasına dayalı maddi tazminat talebine ilişkindir.
    Mahkemece, bekletici mesele yapılan iş kazası tespiti davasında davcı vekilinin verilen kesin süre içerisinde gider avansını yatırmadığından davanın usulden reddine karar verildiği, tarafların temyiz etmemesi üzerine kararın kesinleşmesi karşısında davacı tarafça olayın iş kazası neticesinde meydana geldiği kanıtlanamadığından kesinleşen bu red kararı dikaate alınarak açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    Maddi anlamda kesin hükmün koşulları, 6100 sayılı HMK’nun 303/1. maddesinde “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” şeklinde belirtilmiştir. Buna göre, kesin hükmün varlığı için davanın taraflarının aynı olması, dava sebeplerinin aynı olması ve davanın konusunun aynı olması gerekir.
    Dava konusunun aynı olup olmadığını tespit etmek için ilk davadaki kesinleşen hüküm fıkrası ile ikinci davadaki talep sonucunun karşılaştırılması gerekir. Eğer, ikinci davadaki talep sonucu ilk davada kesinleşen hüküm fıkrasını ortadan kaldıracak nitelikte ise, dava konusu aynı sayılır.
    Davaya konu olayın iş kazası olduğunun tespitine ilişkin davanın hükmün gerekçesinde belirtildiği üzere kesin süre içerisinde gider avansı yatırılmadığından usulden reddine karar verildiği anlaşıldığından maddi anlamda kesin hükümden bahsedilemez. Davacı tarafa yeniden iş kazası tespiti davası açmak üzere makul bir süre verilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26.09.2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.