6. Ceza Dairesi 2015/1199 E. , 2016/5085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yaralama
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 17.Ceza Dairesinin 30.03.2015 tarihli görevsizlik kararı ile Daireye gönderilmekle başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Oluş ve dosya içeriğine göre, yakınan ..."in olaydan hemen sonra soruşturma aşamasında alınan ifadesinde ve 03.12.2010 tarihli tutanak içeriğine göre olaya müdahale eden emniyet güçlerine olayı anlatımında “evine gittiği sırada sanık tarafından durdurulduğunu, sanığın "kaç para kazandın" diyerek kendisinden para istediğini, boğazına sarıldığını, parasının olmadığını söylemesi üzerine "senin ananı avradını sinkaf ederim, seni burada öldürürüm" diyerek cebindeki bıçağı çıkartıp kendisini yaraladığını ve 20-TL parasını aldığını, polislerin gelerek müdahale ettiğini” söylediği;
08.12.2010 tarihli dilekçesinde ve mahkemede ise sanığın savunmasına uygun olarak “suç tarihinde alkollü olmaları nedeniyle aralarında tartışma çıktığını, sanığın kendisini bıçakla yaraladığını, ancak kendisinden zorla 20,00.-TL para almadığını" söyleyerek bir ölçüde savunma ile uyumlu açıklama ve anlatımlarda bulunduğu,
Sanığın tüm aşamalarda “suçlamayı kabul etmediğini, yakınanın aile dostu olduğunu, suç tarihinde yakınan ile birlikte hastane civarında oturdukları sırada yanlarına eşi ... ..."nun geldiğini, kendisine yakınan ... ile birlikte oturup alkol almasını istemediğini söylediğini, bunun üzerine yakınanın eşine sinkaflı sözler söylediğini, kendisinin de yakınanı uyardığını, ancak yakınanın, kafasında bira şişesi kırdığını, bunun üzerine kendisininde üzerinde bulunan meyve bıçağı ile yakınanı yaraladığını, parasını almadığını” ileri sürdüğü,
Alınan adli muayene raporlarında, sanığın vücudunda darp-cebir izine rastlanılmadığı, 0,81 promil alkollü olduğu, yakınanın ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığının tespit edildiği,
03.12.2010 tarihli tutanak içeriğine göre olayı görüp gelen emniyet güçlerinin mağdurun iddiası doğrultusunda sanığın üzerinde yaptıkları aramada 20-TL para ve ayakkabısının içerisinde kanlı bir bıçağın ele geçirildiği,
Sanığın eşi ... ..."nun olay sırasında yanlarında olduğuna ilişkin sanık savunması dışında herhangi bir delilin dosyaya yansımadığı gibi mağdur tarafından da benimsenmediği anlaşılmakla, dava bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Sanığın, mağduru darp edip bıçak zoruyla 20.-TL parasını yağmaladığının kabulü yerine, sanığın sonradan değişen ancak savunma ve dosyaya yansıyan deliller ile bire bir örtüşmeyen, sanığı bir şekilde suçtan kurtarmaya yönelik olduğu anlaşılan beyanına itibar edilerek suçun vasfında ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülüp yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinde değişiklik yapıldığından yeniden takdiri lüzumu,
3-) Kabule göre de;
Yakınanın, sanığın eşine sinkaflı sözler söylediğine ve sanığın kafasına bira şişesiyle vurduğuna ilişkin dosya içerisinde sanığın savunması dışında başkaca delil olmadığı dikkate alındığında, sanık hakkında şartları oluşmadığı halde TCK"nın 29. maddesi ile uygulama yapılarak eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkının korunmasına, 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.