14. Hukuk Dairesi 2018/1185 E. , 2018/4796 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.11.2012 gününde verilen dilekçe ile ... tahsis belgesine dayalı ... iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ... tahsis belgesine dayalı ... iptal ve tescil ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının 807 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 2981 sayılı Kanun gereğince kazandığı zilyetlik hakkı ile asli malik sıfatı ile ikamet ederken Beykoz Belediye Meclisi" nin 25.2.1999 tarihli Kararı ile 807 ada 1 sayılı parselin imar planında ortaöğretim alanı olarak ayrılması nedeniyle 831 ada 18 parselin 1/2 hissesinin davacı ... adına tahsisine karar verildiğini ancak davalı ... Belediyesi"nin tapuda devir işlemlerini gerçekleştirmediğinden bahisle 831 ada 18 sayılı parseldeki davalı ... Belediyesi adına kayıtlı payının 1/2"sinin iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
Davalı ... vekili, idari yargının görevli olduğunu, ... tahsis belgelerinin iptal edildiğini, taşınmazın bulunduğu alanın doğal sit alanı ilan edildiğini, tescili istenen yer ile tahsise konu yerin aynı yer olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile dosya kapsamı ve bilirkişi raporu dikkate alınarak dava konusu ... İlçesi ... Mahallesi 831 ada 18 parselin yarı payının davalı ... üzerinden iptal edilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
1- Davalı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, hüküm usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;
Karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir. (492 sayılı Kanun m.15,21). Bu anlamda davanın maktu veya nispi harca tâbi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir.
Nispi harç, konusu belli bir değerle (para veya para ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nisbete göre alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/1-a). Maktu harç ise, konusu belli bir değerle tespit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/2-a).
6100 sayılı HMK’nun 326. maddesinde hüküm verilirken kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. HMK’nın 323/ğ maddesi uyarınca avukatlık ücreti de yargılama giderleri arasındadır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesinde de, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde ... iptal tescil istemiş, aleyhine hüküm kurulan 01.09.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile de ikinci kademede tazminat isteminde bulunarak dava değerini bilirkişi raporunda belirtilen dava konusu taşınmazın 1/2 hissesinin değeri olan 55.600,00TL" ye yükselterek eksik harcı tamamlamıştır. Mahkemece harçlandırılan dava değeri üzerinden davada aleyhine hüküm kurulan taraftan nisbi karar ve ilam harcı alınması gerekirken; 267,3 TL harcın davada lehine hüküm kurulan davacıdan tahsiline karar verilmesi, davanın kabulüne karar verildiği halde ıslah dilekçesi ile harçlandırılmış dava değeri olan 55.600,00 TL üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davacı vekili yararına karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nisbi vekalet ücreti takdiri gerekirken davacı vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.