19. Hukuk Dairesi 2015/8687 E. , 2016/1504 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine senede dayalı takip başlattığını, takibe konu senedin tehdit ahlak ve adaba aykırı davranışlar ile alındığını, müvekkilinin davalının kardeşi olup davalının hakim ortaklarından biri ve yönetim kurulu başkanı olduğu ...."nin de %15 hissesine sahip ortağı olduğunu, anılan şirketin bir aile şirketi olup şirket ortaklarından dava dışı ..."nün ortaklıktan doğan haklarını korumak amacıyla davalının da aralarında bulunduğu hakim ortaklara karşı yasal yollara başvurması üzerine bu kişiler arasında husumet doğduğunu, şirketin hakim ortağı kardeşler tarafından ..."ye karşı yanlarında bulunması için müvekkiline sürekli maddi-manevi baskı yapıldığını, müvekkilinin 31.10.2011"den itibaren yönetim kurulu üyeliğine getirildiğini, işte bundan önce müvekkilinin davalının istek, emir ve talimatları doğrultusunda hareket etmesini temin için ve kendilerine karşı hareket etmesi halinde ..."ye karşı yapılan haksızlıkların kendisine karşı da yapılacağı tehdidiyle dava konusu senedin diğer kısımları boş olarak zorla müvekkiline imzalattırıldığını, müvekkilinin ısrarlı iade taleplerine rağmen senedin yırtıldığının söylendiğini, davalı ve diğer ortak ..."in şirketi kendi menfaatleri doğrultusunda yönetmelerinden ve diğer ortaklar aleyhine kendileri lehine haksız kazanç sağlamalarından dolayı müvekkilinin 24.07.2013 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, müvekkilinin istifası ve ortaklıktan doğan haklarını korumak amacıyla yasal mücadeleye başlaması üzerine davalı ve ..."in müvekkiline karşı haksız fiiller yapmaya başladıklarını, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, müvekkili ile davalı arasında hiçbir ilişki bulunmadığını, senedin TBK"nın 27, 37 ve 38. maddeleri uyarınca geçersiz olduğunu belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip konusu alacağın %20"si oranında davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu senedin tanzim tarihinin 24.07.2012 olup korkutma nedeniyle sözleşmenin iptali davasının en geç 1 yıl içinde açılması gerektiğini, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin davalıya elden verdiği borç paralar karşılığında bono aldığını, müvekkilinin banka havalesiyle gönderdiği paraları ise noter ihtarıyla istediğini, olayda korkutmanın yasal unsurlarının gerçekleşmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, dava konusu senedin 24.07.2012 tarihinde tanzim edildiği, TBK"nun 39. maddesine göre (1) yıl içinde sözleşme ile bağlı olunmadığı bildirilmez veya verilen şey geri istenmezse sözleşmenin onanmış sayılacağı, dava tarihine göre yasada belirtilen bir yıllık süre dolduğundan sözleşmenin onanmış sayılacağı, korkutmanın etkisinin devam etmesi ihtimaline binaen esas hakkında yapılan değerlendirmeye gelince, davacı tarafından iddia edilen tehdit ve korkutmanın TBK"nun 39. maddesine göre ağır ve yakın olarak nitelendirilemeyeceği, senedin verilme tarihinden önce senedin iptalini gerektirir ağır ve yakın bir tehdidin bulunmadığı, açığa ilişkin senet düzenlenmesinin mümkün olup bunun anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı delille ispatlanmadığı gibi yemin teklifinde de bulunulmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.