16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13519 Karar No: 2019/8988 Karar Tarihi: 26.12.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/13519 Esas 2019/8988 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kendisine ait olduğunu iddia ettiği taşınmazın kadastro sırasında tespit harici bırakıldığını beyan ettiği için tescil edilmesi için dava açmıştır. Ancak mahkeme, dava konusu edilen yerin davacıya ait taşınmaz içinde kaldığını ve tescil harici bırakılan bir taşınmaz olmadığını gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. Davacı temyiz etmiştir. Yargıtay kararı ise davacının açtığı tescil davası için davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedildiği ve kararda bazı eksiklikler olduğu belirtilmiştir. Yeniden keşif yapılması ve teknik bilirkişinin katılımıyla dava konusu taşınmazın neresi olduğunun tespiti gerektiği, ayrıca hava fotoğraflarından yararlanılması ve TMK'nın 713/4-5. maddeleri gereği ilanların yöntemine uygun olarak yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise TMK'nın 713/4-5. maddeleridir.
16. Hukuk Dairesi 2016/13519 E. , 2019/8988 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ...,...Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakıldığını beyan ettiği taşınmaz hakkında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu edilen yerin davacıya ait 141 ada 4 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, tescil harici bırakılan bir taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacı ..."in açmış olduğu tescil davası hakkında davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı, 141 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kendisi adına tespitinin yapılırken arkın diğer tarafında kalan alanın tescil dışı bırakıldığı ve kadastro krokisinde bu kısım üzerine kendi adının yazıldığı gerekçesi ile dava açmıştır. Taşınmaz başında yapılan keşifte davacı ... ve vekili bizzat hazır bulunmuş ve dava konusu ettikleri yeri keşif heyetine göstermişlerdir. Keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda davacıya ait 141 ada 4 parsel sayılı taşınmaz krokide gösterilmiş ancak davacı ... tarafından dava konusu edilen yer krokide gösterilmemiştir. Ayrıca dava konusu taşınmaz kadastro paftasındaki konumuna göre dere yatağında bulunmasına rağmen, yerel mahkemece taşınmaz başında yapılan keşfe jeolog bilirkişi götürülmemiş, dava konusu taşınmaz hakkında 4721 sayılı TMK"nın 713/4-5. maddeleri gereğince yerel ve gazete ilanlarının yaptırılması gerektiği halde, somut olayda bu ilanlar da yaptırılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, mahallinde taşınmazın dere yatağı kenarında olduğu da dikkate alınarak jeoloji bilirkişisinin de katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında davacıdan dava konusu taşınmazı göstermesi istenmeli ve dava konusu taşınmazın neresi olduğu teknik bilirkişiye krokisinde işaretlettirilmeli ve keşfi izlemeye elverişli rapor düzenlettirilmeli, gerektiği taktirde zilyetliğin tespiti hususunda hava fotoğraflarından faydalanılmalı, kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK"nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerektiği de göz önüne alınmak suretiyle, işin esasına ilişkin karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.